Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2014/18810 E. 2015/1279 K. 09.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18810
KARAR NO : 2015/1279
KARAR TARİHİ : 09.02.2015

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2013
NUMARASI : 2012/338-2013/344

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Dahili davalı Ç.. B.. hakkındaki davanın idari yargı yönünden diğer davalı idareler yönünden ise husumetten reddine, dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı ile dahili davalı vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, dahili davalı Ç.. B.. hakkındaki davanın idari yargı görevli olduğundan yargı yeri yönünden, diğer davalılar hakkındaki davanın ise husumetten reddine karar verilmiş, davacı ile dahili davalı vekillerince temyiz itirazında bulunulmuştur.
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz da imar planında olimpiyat park alanı olarak ayrılmış ise de; mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre, taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşıldığından, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı ile dahili davalı vekillerinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, davalılardan Ç.. B.. harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, davacıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.