Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2014/18169 E. 2015/101 K. 19.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18169
KARAR NO : 2015/101
KARAR TARİHİ : 19.01.2015

MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2011/257-2014/72

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, müdahil davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, müdahil davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Göl mutlak koruma alanı olarak ayrılan dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı, bu husus taraflar arasında niza konusu yapılmadığı gibi mahkemece de kabul edildiği anlaşılmıştır.
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.
Bu nedenlerle ve özellikle mahkeme kararında yazılı gerekçelere göre yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik gereğince görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasından vekalet ücretine ilişkin 4.ve 5. bendin tümden çıkartılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, müdahil davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.