YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18106
KARAR NO : 2015/2126
KARAR TARİHİ : 12.02.2015
MAHKEMESİ : Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2013
NUMARASI : 2013/263-2013/682
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yapılmıştır. Alınana raporlar karar vermeye elverişli değildir. Şöyle ki;
Taşınmazın yakınında olan ve aynı amaç için kamulaştırılan 4482 parsele ilişin olarak Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/199 esas sayılı dava dosyasında arsa olarak ve 225,00 metrekare bedel üzerinden değer biçildiği halde, bu dosyada taşınmaza arazi olarak bedel belirlenmiştir. Bu itibarla;
Mahallinde tekrar keşif yapılarak taşınmazın en yakın meskun yerlere, yola, il ve ilçe merkezlerine olan uzaklıkları belirlenip, Belediye hizmetlerinin hangilerinden ne oranda yararlandığı tespit edilip, taşınmazın, yukarıda belirtilen davaya konu taşınmazla olan uzaklığı ve tüm diğer nitelikleri belirlenerek arsa olup, olmadığı tekrardan tespit edilip, arsa olduğunun belirlenmesi halinde bu niteliğine uygun şekilde oluşturulmuş bilirkişi kurulu katılımı ile mahallinde keşif yapılıp, emsal karşılaştırması suretiyle bedel tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile arazi olarak değer tespit eden raporlara itibar edilerek, hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.