Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2014/15999 E. 2014/23888 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15999
KARAR NO : 2014/23888
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2012/111-2014/158

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: İ.. B.. yönünden husumetten reddine Kadıköy Belediye Başkanlığı aleyhine davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı Kadıköy Belediye Başkanlığı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli asıl ve birleşen davada mahkemece bozma ilamına uyulmuş, İ.. B.. hakkında davanın husumetten reddine, Kadıköy Belediye Başkanlığı aleyhine dava konusu 38 parsel ile ilgili davanın kabulüne, 40 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili idari Yargı görevli olduğundan davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Kadıköy Belediye Başkanlığı vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak dava konusu 38 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, 40 parsel sayılı taşınmaz içinde imar planında yeşil alan olarak ayrılıp idarece fiilen el atılmadığı dosya içeriğinden anlaşıldığından,
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.
Bu nedenle bu parsele ilişkin de idari yargı görevli olduğundan davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.