Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2014/11971 E. 2014/20504 K. 10.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11971
KARAR NO : 2014/20504
KARAR TARİHİ : 10.09.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin mahkemece tesbiti ve taşınmazların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin mahkemece tesbiti ve taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan rapor yasa hükümlerine uygundur.
Davacı idare, tapuda kayıtlı olmayan dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16.maddesinde sayılan kamu mallarından olmadığını tespit etmiş, taşınmazları zilyetlikle iktisap iddiasında bulunan davalının zilyetliğine mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde müdahil tarafından itiraz edilmiş ise de daha sonra müdahillik talebinden vazgeçilmiştir.
Taşınmaz malın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesinde; üzerinde bulunan ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19/6. maddesi uyarınca zilyede ödenmesine, kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesi için ilgili bankaya, göl alanı olarak tescil ve terkin için de Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle; davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin temyizine gelince;
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 11.09.2012 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın kamulaştırma bedeline ilişkin hüküm fıkrasının sonuna eklenmek üzere (kamulaştırma bedeline 11.09.2012 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 10.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.