YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/29799
KARAR NO : 2014/13310
KARAR TARİHİ : 13.05.2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 13.05.2014 günü aleyhine temyiz olunan davalı … vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden diğer taraf vekillerinin yokluklarında duruşmaya başlanarak, davalı … vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kâğıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın husumet nedeniyle reddine, birleşen davada ise davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde bulunduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden ; 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ticari rekreasyon alanı olarak ayrılan dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.
Birleşen dava ile ilgili somut olaya özgü olarak Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 13.05.2013 gün ve 2013/560- 2013/696 sayılı kararı ile davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde bulunduğunun benimsenmiş olması nedeniyle dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir
Asıl dava ile ilgili olarak;
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan … yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.