Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2013/27164 E. 2014/12507 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27164
KARAR NO : 2014/12507
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 06.05.2014 günü temyiz eden davacılar vekili ile aleyhine temyiz olunan davalı idareler vekili Av. …’un yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinide bulunduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden 1/1000 ölçekli uygulama imar planında temel eğitim alanı olarak ayrılan dava konusu taşınmaza davalı idarelerce fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olan idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.