Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2012/25878 E. 2013/2694 K. 21.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/25878
KARAR NO : 2013/2694
KARAR TARİHİ : 21.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 24.09.2012 gün ve 2012/11231 Esas – 2012/17212 Karar sayılı ilama karşı davalılar kayyımı vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil davasında, davanın kabulüne dair verilen hüküm davalılar kayyımı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu bozma kararına karşı davalılar kayyımı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davanın mahiyeti gereği kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar kayyımı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi nedeniyle de hükmün bozulması gerekirken, bu hususun bozma nedeni yapılmadığı anlaşıldığından, davalılar kayyımı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 24.09.2012 gün ve 2012/11231 -17212 sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine İlişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar kayyımu vekilince temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu karar vermeye yeterli değildir. Şöyle ki;
1-Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre değer biçilmesi gerekir.
Bilirkişi raporunda bu usule uyulmaksızın, aynı taşınmazın diğer paydaşlarının idare ile uzlaştıkları bedel esas alınarak değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Bedeline hükmedilen taşınmaz ifraz ile 1064 parsel olduğundan, bu taşınmazın davalıların payı oranında tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya tescili yerine, ifraz öncesi tapu kaydı üzerinden terkinine kararı verilmesi,
3-Davanın mahiyeti gereği kendisini vekille temsil ettiren davalılar kayyumu lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalılar kayyımı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U….nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.