YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15021
KARAR NO : 2012/19128
KARAR TARİHİ : 10.10.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilmesi yöntem bakımından doğrudur. Ancak;
1) a-Değerlendirme tarihi olan 2007 yılında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen 276 ada 17 parsel sayılı taşınmazın, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değeri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden araştırılarak, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmaza göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporunun denetlenmemesi;
b-Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen 276 ada 17 parsel sayılı taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup sonucuna göre taşınmazın değerinden Düzenleme Ortaklık Payı oranında indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu taşınmazın imar planında katlı kavşak alanında kalması sebebiyle kamulaştırıldığı analaşıldığından, taşınmazın kamulaştırılan kısmının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tescile karar verilmesi,
3) Kabule göre de;
Bozmadan önceki kararda toplam 49.179,00-TL bedele hükmedilmiş olup, bu miktar davalılar tarafından temyiz edilmediğinden, davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden, 54.853,50-TL üzerinden fazla bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.