Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2012/10495 E. 2012/17266 K. 24.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10495
KARAR NO : 2012/17266
KARAR TARİHİ : 24.09.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkinidir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmazlara ekilebilir net ürün gelirine göre değer biçilmesi yöntem bakımından doğrudur. Ancak;
1) Raporu hükme esas alınan bilirkişi kurulunca taşınmazların sulanma imkanının bulunduğu belirtilerek sulu tarım arazisi olarak kabul edilmek suretiyle değer biçilmiştir.
Bir taşınmazın sulu tarım arazisi olarak kabulü için nereden ve ne şekilde sulandığının tespiti gerekir.
Bu nedenle mahallinde yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmazların fiilen nerede ve ne şekilde sulandığı mahkemece ve bilirkişi kurulunca bizzat gözlemlenip, taşınmazların sulu veya kuru tarım arazisi mi olduğu belirlendikten sonra İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerinden taşınmazların bulunduğu yörede sulu ve kuru tarım arazilerinde mutad olarak ekilen münavebe ürünleri de sorulup buna göre değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu karar verilmesi,
2) 906 ve 908 parselde mevcut irtifak hakları nedeniyle taşınmazların değerinde meydana gelen değer kayıplarının hesaplamada dikkate alınması gerekirken, bu yönteme uyulmadan hesaplama yapan rapora göre fazla bedele hükmedilmesi,
3) 417 parselin tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.