Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2023/7483 E. 2023/11113 K. 15.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/7483
KARAR NO : 2023/11113
KARAR TARİHİ : 15.11.2023


MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hakimliği
SAYISI : 2023/169 Değişik iş
SUÇ : Zimmet
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın kabulüne ilişkin

… Cumhuriyet Başsavcılığının, 27.10.2022 tarihli ve 2021/423 Soruşturma, 2022/294 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair Kararına vaki itirazın kabulüne ilişkin merci Bitlis Sulh Ceza Hakimliğinin, 19.01.2023 tarihli ve 2023/169 Değişik iş sayılı Kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 271 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle karar tarihi olan 19.01.2023’de kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 12.05.2023 tarihli evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.06.2023 tarihli ve KYB-2023/58388 sayılı yazısı ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.06.2023 tarihli ve KYB-2023/58388 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, şüpheliler … ve …’in belediye halk ekmek fırını gelirlerinden 1.500,00 TL tutarındaki meblağı uhdelerine geçirmek suretiyle menfaat temin ederek zimmet suçunu işledikleri iddiası üzerine yapılan soruşturma neticesinde, … Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüphelilerin belediyeye ait olan meblağın, yine belediyenin…’dan hizmet alım işi kapsamında kullanıldığı, herhangi bir menfaat temin edilmediği gerekçesiyle verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın, şüphelilerin memur vasfında olup olmadıklarının saptanmadığı ve memur olmaları durumunda haklarında soruşturma izni alınmadığı gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş ise de,
3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’nun 17. maddesinde yer alan, “Bu Kanunda ve 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununda yazılı suçlarla, irtikâp, rüşvet, basit ve nitelikli zimmet, görev sırasında veya görevinden dolayı kaçakçılık, resmî ihale ve alım ve satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarının açıklanması veya açıklanmasına sebebiyet verme suçlarından veya bu suçlara iştirak etmekten sanık olanlar hakkında 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz. ” şeklindeki hüküm karşısında, zimmet suçundan dolayı Cumhuriyet savcılığınca doğrudan doğruya genel hükümler dairesinde soruşturma ve kovuşturma yapılacağı dikkate alınmadan, şüpheliler hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın esastan incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1.Suç tarihinde şüphelilerden …’un … Belediye başkanı, …’ın ise belediye tahsilat biriminde görevli olduğu, … Belediye Başkanlığının 23.11.2021 tarihli şikayeti ile şüphelilerin belediye halk ekmek fırını gelirlerinden 1.500,00 TL tutarındaki meblağı uhdelerine geçirdikleri iddiası üzerine zimmet suçundan yürütülen soruşturma sonucunda bilgi sahibi beyanı, fotoğraflar, ıslak imzalı tutanaklar ve dosya kapsamına nazaran belediye halk ekmek fırını geliri olan 1.500,00 TL’nin hizmet alım işi kapsamında belediyede çalışan…’ın ücretinin ödenmesi için kullanıldığı ve suç işleme kastıyla hareket ettiklerine ilişkin kamu davası açmayı gerektirir mahiyette yeterli şüphe oluşturabilecek delil elde edilemediği gerekçesiyle … Cumhuriyet Başsavcılığınca 27.10.2022 tarihli ve 2021/423 Soruşturma, 2022/294 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair Karar verilmiştir.
2.Şikayetçi vekili bahse konu karara itiraz etmiş, Bitlis Sulh Ceza Hakimliğinin, 19.01.2023 tarihli ve 2023/169 Değişik iş sayılı Kararıyla görevi ile ilgili bir suç işlediği iddia edilen memur veya diğer kamu görevlisi hakkında Cumhuriyet savcısı tarafından soruşturma yapılabilmesi için 4483 sayılı Kanun’da belirtilen yetkili makamca izin verilmesi gerektiği halde şüphelilerin memur vasfında olup olmadıklarının saptanmadığı ve memur olmaları halinde 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni alınmadığı, öte yandan gerek muhakkik gerekse bilirkişi raporu uyarınca belediye hesaplarında 1.500,00 TL’lik tespit edilen açığın 5237 sayılı Kanun’un 247 nci maddesinde düzenlenen zimmet suçuna vücut verip vermeyeceğinin değerlendirilebilmesi için kovuşturmanın yapılması gerektiği, şüpheliler hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle itiraz nedenlerinin yerinde olduğu belirtilerek vaki itirazın kabulüne karar verilmiştir.
3.3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’nun 17 nci maddesinde yer alan “Bu Kanunda ve 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununda yazılı suçlarla, irtikâp, rüşvet, basit ve nitelikli zimmet, görev sırasında veya görevinden dolayı kaçakçılık, resmî ihale ve alım ve satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarının açıklanması veya açıklanmasına sebebiyet verme suçlarından veya bu suçlara iştirak etmekten sanık olanlar hakkında 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz” hükmüne nazaran özel soruşturma ve kovuşturma usulüne tabi olmayan şüpheliler hakkında zimmet suçundan yürütülen soruşturmanın genel hükümlere göre yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamakta ise de Bitlis Sulh Ceza Hakimliğince işin esasına girilerek belediye hesaplarında 1.500,00 TL’lik tespit edilen açığın 5237 sayılı Kanun’un 247 nci maddesinde düzenlenen zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi gerektiği hususu da belirtilerek itirazın kabulüne karar verildiğinin anlaşılması karşısında itirazın esasına ilişkin değerlendirme yönünden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağına ilişkin Adalet Bakanlığından görüş istenilmesine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Gerekçe bölümünde tespit edilen husus bakımından kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dava dosyasının, Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
15.11.2023 tarihinde karar verildi.