Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2023/7451 E. 2023/9450 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/7451
KARAR NO : 2023/9450
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/1225 Esas, 2020/1319 Karar
SUÇLAR : Zimmet
HÜKÜMLER : 1) Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.01.2019 tarihli ve 2014/11 Esas, 2019/10 sayılı Kararı ile; sanık … hakkında zincirleme basit zimmet suçundan mahkûmiyet, diğer sanıklar hakkında atılı suçtan beraat
2) Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 16.09.2020 tarih ve 2020/1225 Esas, 2020/1319 sayılı Kararı ile; istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin reddi, onama

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 16.09.2020 tarihli ve 2020/1225 Esas, 2020/1319 sayılı Kararının, sanık … müdafii ve suçtan zarar gören Hazine vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasına göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından 7417 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 05.07.2022 tarihinden önce temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’nun değişiklik öncesindeki 18 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazandığı kabul edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrasınca temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrasına istinaden temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A.Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.01.2014 tarihli ve 2014/72 Esas, 2012/4090 Soruşturma, 2014/12 numaralı İddianamesiyle sanık … hakkında zimmet suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 247 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.

B.Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.03.2014 tarihli ve 2014/2035 Esas, 2014/4277 Soruşturma, 2014/191 numaralı İddianamesiyle sanıklardan …, …, … ve … … hakkında zimmet suçundan 5237 sayılı Kanun’un 247 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılmaları, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
C.Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.04.2014 tarihli ve 2014/118 Esas, 2014/132 sayılı Kararı ile davanın aynı mahkemenin 2014/11 Esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Ç.Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.01.2019 tarihli ve 2014/11 Esas, 2019/10 sayılı Kararı ile sanık … hakkında zimmet suçundan 5237 sayılı Kanun’un 247 nci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü ve 62 nci maddeleri uyarınca 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları gereğince hak yoksunluklarına, diğer sanıkların atılı suçtan beraatlerine hükmedilmiştir.
D.Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 16.09.2020 tarihli ve 2020/1225 Esas, 2020/1319 sayılı Kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık … müdafii ile katılan … vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılan … vekilinin temyiz istemi; sanıklar …, … …, … ve … hakkındaki zimmet suçundan verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna, eksik inceleme sonucu verildiğine, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ve sanıkların cezalandırılmaları gerektiğine yöneliktir.
B.Sanık … müdafiinin temyiz istemi; bilirkişi raporlarının haksız ve hatalı olduğuna, 26.000 TL bedelli çekin karşılıksız çıktığı sabit olduğundan zimmetten bahsedilemeyeceğine, 40.000 TL bedelli 3 adet senedin … Petrole verildiğine, senedin verildiği işletmenin niteliğinin senedin kooperatif için verildiğini gösterdiğine, 500.000 TL bedelli bir senet olmadığından bundan sorumlu tutulmasının da mümkün olmadığına, … tarafından gönderilen 4.900 TL’yi sanığın özel amaçla kullandığına dair delil olmadığına, … tarafından verilen çeklerin kooperatif için verilmediğine, … ile akaryakıt anlaşması yapıldığına, anlaşma gereği araçların alacağı akaryakıt için …’e 150.000 TL’nin üzerinde para verildiğine ancak sözleşme hükümleri hayata geçmeyince …’in aldığı parayı bu çeklerle ödeyerek iade ettiğine, …’in sadece sözlü iddialarının olduğuna, yazılı delilinin olmadığına ve tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde zimmet suçundan sorumlu tutulamayacağına ve beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık …’ın S.S. 171 Nolu Denizim Otobüs ve Minibüs Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifinin yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı, şikayetçilerden …, … ve …’e yönelik iddialar, kesin deliller ile doğrulanmamakla birlikte, diğer şikayetçiler …, …, … …, … ve … tarafından sanık …’a kooperatife üye olmak ve taşıyıcılık faaliyetlerinde bulunmak amacıyla farklı tarih ve bedellerle nakit ve senetlerin verildiği, …’ın bunları uhdesine geçirerek zincirleme şekilde zimmet suçunu işlediği, bu kapsamda sanığın şikayetçi … tarafından kendisine teslim edilen 09.01.2009, 09.02.2009 ve 09.12.2009 ödeme tarihli ve borçlusu Mücahit olan 40.000’er TL bedelli 3 adet senet ile keşidecisi … olan, 28.11.2008 tarihli ve 26.000 TL bedelli çeki, teslim aldığı halde, kooperatifin yasal defter ve kayıtları ile banka hesaplarına intikal ettirmeksizin uhdesine geçirmek suretiyle zimmet suçunu işlediği kabul edilerek atılı suçtan cezalandırılmasına, sanıklar …, …, … ve … … hakkında ise atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebi ile beraatlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk derece Mahkemesinin, sanık …’ın üzerine yüklenen zimmet suçunun sübut bulduğuna dair kabulünün ve mahkumiyet kararının dosya içeriğine ve hukuka uygun olduğu, temel cezanın belirlenmesinde ve indirim sebeplerinin uygulanmasında da herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, yine Mahkemenin sanıklar İhsan, … …, … ve Nedim’in üzerlerine yüklenen zimmet suçunu işlediklerinin sabit olmadığı şeklindeki kabulünün ve verilen beraat kararlarının dosya içeriğine uygun olduğu, yapılan yargılama işlemlerinde eksiklik ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçe gösterilerek istinaf başvurularının esastan reddine, karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanıklar …, …, … ve … … hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıkların leh ve aleyhlerindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddiaların reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmaları tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati ile beraat hükümlerine karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararların usul ve kanuna uygun olması karşısında katılan … vekilinin temyiz itirazları ile hükümde dikkate alınan sair hususlar yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Sanık … hakkında verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde ise;
Suç tarihinde S.S. 171 Nolu Denizim Otobüs ve Minibüs Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifinin yönetim kurulu başkanı olarak görev yapan sanık …’ın, kooperatife üye olmak ve taşıyıcılık faaliyetlerinde bulunmak amacıyla kendisine verilen senet ve nakit paraları uhdesinde bulundurmak suretiyle zimmet suçunu işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda; sanığın aşamalardaki savunmalarında suçlamaları inkar etmesi, …’ye 26.000 TL verip, kendisinden 26.000 TL bedelli çeki şahsı için aldığını ve söz konusu çeki … Petrol isimli iş yerine ciro edip verdiğini ancak çekin karşılıksız çıktığını, 40.000 TL tutarlı 3 adet bononun temyiz dışı sanık … tarafından verildiğini ve … Petrol isimli iş yerine ciro edilerek kooperatifin akaryakıt borcunun ödendiğini belirtmesi, kovuşturma aşamasında alınan bilirkişi raporlarının kooperatife ait defter ve belgeler dosya arasına alınmadan düzenlenmiş olması ile Ticaret Bakanlığının 05.06.2012 tarihli soruşturma raporunda yönetim kurulu üyelerinin 2006, 2007 ve 2008 yılına ait defterleri bulamadıklarını beyan ettikleri yalnızca 2009 yılına ilişkin yasal defterler ile 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin muhtelif gider evrakının teslim edildiğinden bahsedilmesi karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılabilmesi için öncelikle kooperatife müzekkere yazılarak suç tarihlerine ilişkin tüm defterler, harcama evrakı ve diğer belgelerin dosyaya getirtilmesi, kooperatife üyelik şartlarının neler olduğu, şikayetçilerin üye kayıtlarının yapılıp yapılmadığı, aidat alınıp alınmadığının araştırılması sonrasında yapılacak belirlemelere göre savunma ve iddia doğrultusunda sanığın sorumluluğunu irdeler şekilde uhdesinde kooperatif parası kalıp kalmadığının ve miktarının belirlenmesi için dosyanın farklı bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor temininden sonra, ödenen paraların kooperatif kayıtlarına girdiğinin ve sanığın uhdesinde bulunduğunun tespiti halinde zimmet, kooperatif kayıtlarına girmeden üyelik vaadi ile para alınması halinde ise dolandırıcılık veya güveni kötüye kullanma suçunun oluşacağı hususu da nazara alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun ve suç vasfının takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararının bozulması yerine yanılgılı değerlendirme sonucu istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Yüklenen suçu 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin 1 nci fıkrasının (d) bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanun ve maddenin 5 inci fıkrası gereğince yasaklama kararına hükmolunmaması,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A.Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle sanıklar …, …, … ve … hakkında verilen Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 16.09.2020 tarihli ve 2020/1225 Esas, 2020/1319 sayılı Kararında katılan … vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B.Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle sanık … müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden sanık … hakkında verilen Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 16.09.2020 tarihli ve 2020/1225 Esas, 2020/1319 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 307 nci maddesinin beşinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası ile ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.10.2023 tarihinde karar verildi.