Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2023/6824 E. 2023/9784 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/6824
KARAR NO : 2023/9784
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/356 Esas, 2022/438 Karar
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
İNCELEME KONUSU KARAR : Son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına ilişkin
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.09.2022 tarihli ve 2022/356 Esas, 2022/438 sayılı Kararı ile sanık … hakkında son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmiş, verilen kararın itiraz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.05.2023 tarihli evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.06.2023 tarihli ve KYB-2023/54132 sayılı yazısı ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.06.2023 tarihli ve KYB-2023/54132 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, Şanlıurfa Barosuna kayıtlı avukat olarak görev yapan sanık …’nın, müşteki … ‘i müdafiî sıfatıyla takip ettiği Şanlıurfa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/247 esas sayılı kamu davasında, müştekinin mahkumiyetine dair 24/11/2017 tarih ve 2017/531 sayılı kararın, istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 17/05/2018 tarih ve 2018/344 esas, 2018/864 sayılı kararı ile aleyhine karar verildikten sonra temyiz yasa yoluna başvurduğu dilekçesinde temyiz sebebi belirtmeyerek, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin, temyiz dilekçesinde herhangi bir sebep gösterilmediğinden bahisle temyiz isteminin reddine dair 17/12/2018 tarih ve 2018/5243 esas, 2018/6009 sayılı kararın verilmesine sebebiyet verdiği iddiası ile başlatılan soruşturma sonucunda toplanan mevcut delillerin son soruşturmanın açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin de davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1.Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.08.2022 tarihli ve 2022/8170 Soruşturma, 2022/2438 Esas, 2022/498 numaralı İddianamesi ile Şanlıurfa Barosuna kayıtlı avukat olarak görev yapan sanığın, şikayetçinin müdafii sıfatıyla takip ettiği Şanlıurfa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/247 Esas sayılı kamu davasında, “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan müvekkilinin mahkumiyetine dair verilen kararı istinaf etmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 17.05.2018 tarihli ve 2018/344 Esas, 2018/864 sayılı Kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine hükmolunduğu, aleyhe olan Kararı, gerekçe belirtmeden temyiz etmesi sebebiyle Yargıtay 20. Ceza Dairesinin, 17.12.2018 tarihli ve 2018/5243 Esas, 2018/6009 sayılı Kararı ile temyiz isteminin reddine karar verildiği ve bu şekilde görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddiasıyla hakkında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun (1136 sayılı Kanun) 59 uncu maddesi uyarınca son soruşturmanın açılması kararı verilmesi talep edilmiştir.
2.Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.09.2022 tarihli ve 2022/356 Esas, 2022/438 sayılı Kararı ile sanık veya müdafiinin temyiz nedeni göstermemesi halinde temyiz talebinin hukuka kesin aykırılık halleriyle sınırlı olarak kabul edilip edilmemesi hususunun tartışmalı olduğu nitekim Yargıtay 20. Ceza Dairesinin, 17.12.2018 tarihli ve 2018/5243 Esas, 2018/6009 sayılı ilamında yer alan karşı oy gerekçesinde de bu hususa yer verildiği, Yargıtayda tartışmalı olan bir konu nedeniyle sanığın kast veya ihmalinden bahsedilemeyeceği gerekçesi ile son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
3.5271 sayılı Kanun’un 294 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır”, aynı Kanun’un “Temyiz gerekçesi” başlığını taşıyan 295 inci maddesinin birinci fıkrasında ise; “Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir” şeklindeki düzenlemeler ile tüm dosya kapsamına nazaran, sanık avukata şikayetçinin müdafii sıfatıyla tebliğ olunan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 17.05.2018 tarihli ve 2018/344 Esas, 2018/864 sayılı Kararında 5271 sayılı Kanun’un 295 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz nedenlerini bildirir dilekçesinin tebliğden itibaren (15) gün içerisinde verilmesi gerektiğinin bildirilmediği gibi bu hususun meşhuratlı tebligat ile de ihtar edilmediği ve bu itibarla Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.09.2022 tarihli ve 2022/356 Esas, 2022/438 sayılı Kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, bu karara yönelik kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.10.2023 tarihinde karar verildi.