Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2022/2210 E. 2023/8787 K. 20.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2210
KARAR NO : 2023/8787
KARAR TARİHİ : 20.09.2023


MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/395 Esas, 2015/626 Karar

SUÇLAR : İhaleye fesat karıştırma (sanıklardan … hakkında, … hakkında bu suça azmettirme, … hakkında ise bu suça yardım etme)
HÜKÜMLER : Atılı suçlardan sanıklardan … ve … hakkında mahkumiyet, … hakkında beraat

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca sanıklardan … müdafii ve …’nın mahkumiyet hükümlerini, katılan …’in tüm hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.05.2014 tarihli ve 2014/6701 Soruşturma, 2014/10236 Esas, 2014/4319 numaralı İddianamesiyle sanıklardan … hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 235 inci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü ve beşinci fıkraları, … hakkında ihaleye fesat karıştırmaya azmettirme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 38 inci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 235 inci maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları, … hakkında ihaleye fesat karıştırmaya yardım etme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 235 inci maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları uyarınca cezalandırılmaları, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına, 54 üncü maddesi uyarınca …’nın suçta kullandığı eşya hakkında müsadere hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
2.Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.10.2015 tarihli ve 2014/395 Esas, 2015/626 sayılı Kararı ile sanıklardan … ve …’in atılı suçlardan, 5237 sayılı Kanun’un 38 inci maddesinin birinci fıkrası (sanık … hakkında) ve 235 inci maddesinin beşinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve 62 nci maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, …’in ise atılı suçtan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereği beraatine hükmolunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan, sanık … hakkında mahkumiyet kararı verilmesi, diğer sanıkların ise yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından ayrıca cezalandırılmaları gerektiğinden bahisle hükümleri temyiz etmiştir.
2.Sanık … müdafii, satışın gerçekleşmemesinin sanığın zararına olduğu ve sanık …’i azmettirdiğine yönelik somut delil bulunmadığından bahisle hükmü temyiz etmiştir.
3.Sanık …, eylemini ihalenin yapılmasını engellemek maksadıyla gerçekleştirmediği, darp boyutuna varan bir fiilinin bulunmadığı, diğer sanıklarla bağlantısının ve cezalandırılması için gerekli somut delillerin olmadığı nedenleriyle hükmü temyiz etmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
27.01.2014 tarihinde Bursa 6. İcra Dairesinin 2009/3908 Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi için takibe konulan ve satışına karar verilen borçlu sanık …’e ait taşınmazın satış ihalesi sırasında pey sürme işlemleri devam ederken ihaleye katılanlar arasında yer almayan sanık …’nın, borçlu sanığın azmettirmesiyle ihalenin yapıldığı odaya girerek icra müdürü olarak görev yapan katılanın gözüne biber gazı sıktığı, devamında katılanı darp ederek basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu, sanık …’in de aynı gün içinde sanık … ile ihalenin yapıldığı binada görüşerek suça konu eyleme yardım ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında, Mahkemece; sanıkların savunmaları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanık …’in sanık …’un azmettirmesiyle katılanı darp ve tehdit etmek suretiyle ihalenin gerçekleşmesini engellediği kabul edilerek adı geçen sanıkların cezalandırılmalarına, sanık …’in ise suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereği beraatine hükmolunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaatine göre, yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
5237 sayılı Kanun’un 235 inci maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin genişletilmesinin anılan Kanun’un 2 nci maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceği, ikinci fıkranın (c) bendinde “Cebir veya tehdit kullanmak suretiyle ya da hukuka aykırı diğer davranışlarla, ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye, ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek” şeklindeki eyleme yer verildiği, bu suçun mağdurunun ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan istekliler olduğu, başka bir deyişle failin cebir veya tehdit kullanmak suretiyle ya da hukuka aykırı diğer davranışlarla gerçekleştirdiği eylemin ihaleye katılma yeterliğine sahip isteklilere yönelik olması gerektiği nazara alındığında, suç tarihinde Bursa 6. İcra Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ihalede pey sürme işlemleri devam ederken ihaleye katılanlar arasında yer almayan sanığın, ihalenin yapıldığı odaya girerek icra müdürü olarak görev yapan katılanın gözüne biber gazı sıkması ve devamında katılanı darp ederek basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olması şeklinde iddia olunan somut olayda, ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan isteklilere yönelik bir eylem bulunmadığı, bu haliyle ihaleye fesat karıştırma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, öte yandan sanığın eyleminin icra müdürü tarafından yerine getirilen kamu görevinin yapılmasını engellemeye matuf olması ve 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinde kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanılmasının yaptırım altına alınması karşısında, sanığın eyleminin bu maddede tanımlanan görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturduğu kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Temel cezanın doğrudan 5237 sayılı Kanun’un 235 inci maddesinin beşinci fıkrası ve 2 nci fıkrasının (c) bendi delaletiyle 235 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca tayini yerine birinci fıkrası gereği belirlenip daha sonra artırılması,
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
Kamu görevlisi olmayan sanık hakkında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delaletiyle 59 uncu maddesi gereği yasaklama kararına hükmedilmemesi,

Suçta kullanılan ve Adli emanetin 2014/781 esasına kayıtlı biber gazının 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesi gereğince müsadere edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
C. Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde ise;
Sanığın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra 06.05.2023 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, bu durumun Mahkemece araştırılarak 5237 sayılı Kanun’un 64 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
1. Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.10.2015 tarihli ve 2014/395 Esas, 2015/626 sayılı Kararında katılan … tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
3.Gerekçe bölümünün (B) ve (C) bentlerinde açıklanan nedenlerle Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.10.2015 tarihli ve 2014/395 Esas, 2015/626 sayılı Kararına yönelik sanık … müdafii, sanık … ve katılan …’in temyiz istekleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden, hükümlerin 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.09.2023 tarihinde karar verildi.