Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2021/919 E. 2021/3141 K. 28.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/919
KARAR NO : 2021/3141
KARAR TARİHİ : 28.06.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet vermeye teşebbüs

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 12/02/2013 tarihli ve 2012/2703 Esas, 2013/1114 Karar sayılı ilamında sair temyiz itirazları reddedilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 24/01/1983 tarihli ve 8-486/6 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, bozma ilamına konu hüküm ya da hükümlerle ilgili olarak açıkça onama kararı verilmedikçe sair temyiz itirazlarının reddedilmesinin kesin ve mutlak bir bağlayıcılığının bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK’nin rüşveti tanımlayan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılıncaya kadar yürürlükte kalan 252/3. maddesine göre bu suçun bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıyla oluşacağı, taraflar arasında serbest irade ile yapılan anlaşmanın vuku bulduğu anda rüşvet suçunun meydana geleceği, suç tarihinde polis memurlarının durumundan şüphelenmeleri üzerine sanığın yanına gittiklerinde aracın içerisinde kuru sıkı tabanca gördükleri, ayrıca sanığın alkollü olduğundan şüphelenip alkol muayenesi yapmak üzere trafik ekiplerinin olay yerine çağrıldığı, bu nedenlerle sanığa işlem uygulanacağının söylenmesi üzerine sanığın “bu işi kapatalım bu kadar mı dürüstsünüz” diyerek elinde bulunan 50 TL’yi tokalaşır gibi uzattığı, polis memurlarından …’nin “bize rüşvet mi teklif ediyorsun” demesi üzerine de “herkes alıyor siz de alsanız ne olur” diyerek rüşvet vermeye teşebbüs ettiği iddia edilen somut olayda mahkemece sanığın yapılması gereken bir işin yapılmaması için kamu görevlisine rüşvet vermeye teşebbüs ettiği kabul edilmiş ise de; suç niteliğinin tayini bakımından, sanık hakkında düzenlenen trafik idari para cezası karar tutanağının onaylı ve okunaklı bir sureti dosya arasına getirtilmeden, Sincan Cumhuriyet Başsavcılığının 05/05/2008 tarihli ve 2008/8818 soruşturma, 2008/19 sayılı kuru sıkı tabanca hakkında idari işlem yapılması için Sincan Kaymakamlığına yönelik verilen görevsizlik Kararı sonucunda sanık hakkında idari yaptırım uygulanıp uygulanmadığı, uygulanmış ise gerek alkollü araç kullanmaktan gerekse kuru sıkı tabanca bulundurmaktan uygulanan idari yaptırım kararlarının kesinleşip kesinleşmediği hususları araştırılmadan, bir idari işlem uygulanmış ise kesinleşmiş onaylı örneği dosya arasına alınmadan, 5237 sayılı TCK’nin, 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin, yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, bu itibarla suç tarihinde görevin gereklerine aykırı olarak bir işin yapılması veya yapılmaması için rüşvet teklifinde bulunulması durumunda suçun icra hareketleri başlamış olacağından rüşvete teşebbüs, haklı bir hususun temini için rüşvet önerilmesi halinde ise koşullarının bulunması durumunda eylemin kamu görevlisinin şeref ve saygınlığına saldırı niteliğinde olması nedeniyle aynı Yasa’nın 125/3. maddesinde düzenlenen kamu görevlisine hakaret suçunu oluşturacağı gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında verilen 29/12/2009 tarihli ilk mahkumiyet hükmünde sanık hakkındaki hapis cezasının TCK’nin 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği ve bu hükmün yalnızca sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12/02/2013 tarihli, 2012/2703 Esas ve 2013/1114 Karar sayılı bozma ilamı sonrası verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra deneme süresi içinde yeniden suç işleyen sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanırken ertelemenin kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden TCK’nin 51. maddesinin uygulanmaması,
Adli Emanetin 2008/355 sırasında kayıtlı … seri no.lu bir adet 50 TL paranın TCK’nin 55/1. maddesi gereğince müsaderesi hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA 28/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Yz İşl. Md.