Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2021/8820 E. 2023/7917 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8820
KARAR NO : 2023/7917
KARAR TARİHİ : 05.07.2023


MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/83 Esas, 2016/146 Karar
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Salihli Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.02.2016 tarihli ve 2016/896 Soruşturma, 2016/330 Esas, 2016/21 numaralı İddianamesiyle sanık hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun (1136 sayılı Kanun) 59 uncu maddesi uyarınca son soruşturmanın açılması kararı verilmesi talep edilmiştir.

2. Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.03.2016 tarihli, 2016/47 Esas ve 2016/87 sayılı Kararı ile sanık hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 257 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince cezalandırılması ve 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmesi için son soruşturmanın Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesinde açılmasına karar verilmiştir.

3. Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli ve 2016/83 Esas, 2016/146 sayılı Kararı ile sanık hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 257 nci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası karşılığı 4.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A- Sanığın Temyiz Sebepleri
Suça konu dosyada temyiz dilekçesi verdiğine, buna dair tarandı kaşesini ellerindeki örnek olarak kalan nüshaya bastırdıklarına, evrakın başka bir dosya içerisine sehven alınmış olabileceğine, benzer bir olayın Avukat …’nın başına geldiğine, mahkeme kalemlerindeki hard disklerin araştırılmamasının eksiklik olduğuna, katılanın mağduriyetine sebep olmadığına, katılanın söz konusu dosyada suçunu kabul etmesi ve lehine olan tüm hükümlerin uygulanması ile hırsızlık, yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali gibi suçlardan birçok sabıkasının olması nedenleriyle mağduriyetinin söz konusu olmadığına, katılan ile birlikte yargılanan diğer sanık hakkındaki hükümler Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından onanmış olduğundan karar temyiz edilmiş olsaydı bile sonucun değişmeyeceğine yöneliktir.

B- Katılanın Temyiz Sebepleri
Sanık hakkında verilen cezanın az olduğuna ve sanığın en üst hadden cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde … Barosuna kayıtlı avukat olan ve katılanın sanık sıfatıyla yargılandığı Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/191 Esas sayılı dosyasını müdafi olarak takip eden sanığın, katılan … hakkında parada sahtecilik suçundan verilen 2 yıl 6 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmü yüzüne karşı tefhim edildiği halde yasal süresi içerisinde temyiz etmeyerek görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul edilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasına esas alınan tam gün sayısının hüküm fıkrasında gösterilmemesi suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin üçüncü fıkrasına ve 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına muhalefet edilmesi,

Yüklenen suçu 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında, aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, adli para cezasının tamamen infazından sonra işlemek üzere, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmemesi,

Hukuka aykırı bulunmuş ancak tespit edilen bu hukuka aykırılıkların Dairemiz tarafından giderilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli ve 2016/83 Esas, 2016/146 sayılı Kararına yönelik sanık ve katılanın temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususların aynı Kanun’un 322 nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının (4-a) numaralı bendinde yer alan “2 ay 15 gün hapis cezasının” ibaresinden sonra gelmek üzere “75 gün adli para cezasına çevrilmesine” ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinden sonra gelmek üzere “Yüklenen suçu 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanığın aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince, ayrıca, adli para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlamak üzere 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen hak ve yetkileri kullanmaktan 38 gün süreyle yasaklanmasına,” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.07.2023 tarihinde karar verildi.