Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2021/8603 E. 2023/7546 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8603
KARAR NO : 2023/7546
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/424 Esas, 2016/232 Karar
SUÇ : Tefecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.05.2016 tarihli ve 2015/424 Esas, 2016/232 sayılı Kararının katılan Hazine vekili ile sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön incelemede:
Katılan Hazine vekilinin 26.02.2021 tarihli dilekçesinin aleyhe temyiz iradesi içermediği, vekalet ücreti talebine yönelik olduğu, bu itibarla incelemenin katılan vekilinin vekalet ücretine münhasır, sanık müdafiinin ise mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Keşan Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.07.2015 tarihli ve 2015/608 Esas, 2014/4401 Soruşturma, 2015/590 numaralı İddianamesiyle sanık hakkında tefecilik suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 241 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.05.2016 tarihli ve 2015/424 Esas, 2016/232 sayılı Kararı ile sanık hakkında tefecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 241 inci, 62 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis ve 250 tam gün karşılığı 5.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz sebepleri; katılma talepleri kabul edilmesine rağmen Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğuna yöneliktir.
2. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; sanığın üzerine atılı suçun sübut bulmadığına ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Gurbet Hamamı isimli iş yerinin sahibi olan sanığın, katılan … ile önceye dayalı tanışıklıklarının olduğu, katılanın, sanık ile aralarında sadece para alışverişinin olduğunu ve faizle borç aldığını ifade ettiği, tanıklardan …, …, … ve …’in sanıktan faiz karşılığı borç para aldıklarını, … ve …’in sanığın faiz karşılığı borç para verdiğini duyduklarını, diğer tanıkların da sanık ile aralarındaki ilişkinin para alışverişi ile ilgili olduğunu ancak faiz miktarı ile anlaşılmadan borç para alışverişi yapıldığını beyan ettikleri hususları birlikte değerlendirilerek sanık hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davasında, Mahkemece; atılı suçtan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
21.12.2015 tarihli celsede kamu davasına katılmasına karar verilen Hazinenin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine muhalefet edilmesi,
Sanığın, katılan … ve tanıklara farklı zamanlarda birçok kez faiz karşılığı borç para verdiği kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ise de; katılanın sanıktan borç aldığı tarihleri 2010 yılı öncesine tekabül edecek şekilde belirtmesi ve tanıkların da para aldıkları tarihlere ilişkin net beyanlarda bulunamamaları karşısında, suç tarihinin tespiti açısından, sanık, katılan ve tanıkların yeniden beyanlarına başvurularak, faiz karşılığı ödünç paranın alındığı son tarihin ve miktarın ayrıntılı olarak sorularak, beyanlardaki eksiklikler giderilmek suretiyle suç tarihinin kesin olarak saptanmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda tefecilik suçunu birden fazla işlediği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında zincirleme suç hükümlerini içeren 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanmaması,
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir” şeklindeki hüküm uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren katılan Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.05.2016 tarihli ve 2015/424 Esas, 2016/232 sayılı Kararına yönelik sanık müdafiinin ve katılan Hazine vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi ve 326 ncı maddesinin son fıkrası gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2023 tarihinde karar verildi.