Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2021/7896 E. 2023/3094 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7896
KARAR NO : 2023/3094
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığının, 01.02.2016 tarihli ve 2015/1965 Soruşturma, 2016/108 Esas, 2016/107 numaralı İddianamesiyle sanık hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 257 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılması, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Çubuk Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2016 tarihli ve 2016/217 Esas, 2016/561 sayılı Kararı ile sanık hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 257 nci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca verilen 5 ay hapis cezasının aynı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000 TL adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; satış işleminde sahte nüfus cüzdanı ile dublör kullanıldığı için müvekkiline kusur yüklenemeyeceğine ve tevsii tahkikat talepleri dikkate alınmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde Tapu Müdürlüğünde müdür yardımcısı olarak görev yapan sanığın, sahibi yurt dışında olan bir taşınmaza ilişkin sahte nüfus cüzdanı ve dublör kullanılarak gerçekleştirilen satış işleminde gerekli özeni ve dikkati göstermeden işlemleri tamamlayarak görevini ihmal ettiği ve bu suretle kişilerin mağduriyetine sebep olduğu iddia edilerek ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılması talep edilmiştir.
Mahkemece; taşınmazın önceki ve sonraki satış senetlerinde yer alan satıcıya ait fotoğrafların birbirinden bariz şekilde farklı olduğu, sanığın belgeleri ve işlemleri yapan kişilerin gerçek hak sahibi olup olmadığını gerekli şekilde kontrol etmeyerek görev gereklerine aykırı davranmak suretiyle kişilerin mağduriyetine neden olduğu kabul edilerek icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Suç tarihinde Tapu Müdürlüğünde müdür yardımcısı olarak görev yapan sanığın, sahibi yurt dışında olan bir taşınmaza ilişkin sahte nüfus cüzdanı ve dublör kullanılarak gerçekleştirilen satış işleminde gerekli özeni ve dikkati göstermeden işlemleri tamamlayarak görev gereklerine aykırı davranmak suretiyle kişilerin mağduriyetine sebep olduğu kabul edilerek icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de; tüm dosya kapsamına göre, sanığın savunmasının aksine atılı eylemi suç kastıyla işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu itibarla yüklenen suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Yüklenen suçu 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında 53 üncü maddenin beşinci fıkrası uyarınca, ayrıca, adli para cezasının tamamen infazından itibaren işlemek üzere, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çubuk Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2016 tarihli ve 2016/217 Esas, 2016/561 sayılı Kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.03.2023 tarihinde karar verildi.