Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2021/7760 E. 2023/3455 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7760
KARAR NO : 2023/3455
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇLAR : Zincirleme tefecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (6723 sayılı Kanun) 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un (5320 sayılı Kanun) 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.01.2015 tarihli ve 2013/1013 Soruşturma, 2015/161 Esas, 2015/159 numaralı İddianamesiyle sanıklar hakkında zincirleme tefecilik suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 241 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci
fıkrası uyarınca cezalandırılması, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi gereği hak yoksunlukları uygulanması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2.Marmaris 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2016 tarihli ve 2015/155 Esas, 2016/321 sayılı Kararı ile sanıklar hakkında zincirleme tefecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 241 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca 2 yıl 3 ay 2 gün hapis ve 5.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları gereği hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan … vekilinin temyizi, sanık … hakkında cezanın alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğine ilişkindir.
2.Sanık … müdafiinin temyizi, tanıkların sanık aleyhine beyanda bulunmadığına, kolluk araştırmasının soyut olduğuna, suçun unsurlarının oluşmadığına ve sanığın atılı suçu işlemediğine ilişkindir.
3.Sanık … müdafiinin temyizi, sanığın verdiği paralar karşılığında faiz almadığına, kolluk araştırmasının somut bilgilere dayanmadığına, alt sınırdan uzaklaşılmasının hatalı olduğuna, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.
4.Sanık … müdafiinin temyizi, kolluk araştırması sonucunda sanığın tefecilik yapmadığının tespit edildiğine, sanığın kimse hakkında icra takibi yapmadığına, taşınır taşınmaz mal sahibi olmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Katılan …’ın, sanık …’dan faiz karşılığında çeşitli zamanlarda 150.000,00 TL para aldığı ve sanığa toplam 360.000,00 TL’lik senet verdiği, sanık …’dan faiz karşılığında iki ayrı tarihte 38.000,00 TL ve 60.000,00 TL para aldığı ve sanığa biri 90.000,00 TL’lik diğeri 135.000,00 TL’lik senet verdiği, sanık …’ndan ise faiz karşılığında farklı tarihlerde 140.000,00 TL para aldığı ve sanığa 335.000,00 TL’lik senet verdiği iddiasıyla sanıklar hakkında zincirleme tefecilik suçundan kamu davası açılmıştır.
Mahkemece; katılan ve sanıklar ile birlikte tanıkların beyanlarının alındığı, katılanın beyanlarının çelişkili olması nedeniyle soruşturma aşamasındaki ayrıntılı beyanlarına itibar edildiği, suça konu miktarların yüksekliği nedeniyle faizsiz borç verildiğine dair sanık savunmalarına itibar edilmediği, kolluk araştırma tutanakları da nazara alınarak sanıkların zincirleme tefecilik suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanıklardan faiz karşılığı para aldığı iddia ve kabul edilen …’ın tefecilik suçunun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak 5271 sayılı Kanun’un 233 ve 234 üncü maddeleri gereğince davaya katılma ve hükümleri temyiz hakkının bulunduğu nazara alınarak tebliğnamedeki temyiz isteminin reddine dair görüşe iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Marmaris 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2016 tarihli ve 2015/155 Esas, 2016/321 sayılı Kararında sanıklar müdafiileri ve katılan … vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafiilerinin ve katılan … vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.03.2023 tarihinde karar verildi.