Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2021/7328 E. 2023/3770 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7328
KARAR NO : 2023/3770
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Zincirleme biçimde icrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (6723 sayılı Kanun) 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un (5320 sayılı Kanun) 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ordu Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.04.2014 tarihli ve 2014/3057 Soruşturma, 2014/1123 Esas, 2014/61 numaralı İddianamesiyle sanık hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun (1136 sayılı Kanun) 59 uncu maddesi uyarınca son soruşturmanın açılması kararı verilmesi talep edilmiştir.
2.Ordu Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.05.2014 tarihli ve 2014/104 Esas, 2014/160 sayılı Kararı ile sanık hakkında zincirleme biçimde icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 257 nci maddesinin birinci fıkrası ve 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca yargılamasının yapılması ve delillerin takdiri için 1136 sayılı Kanun’un 59 uncu maddesine göre son soruşturmanın Ünye Ağır Ceza Mahkemesinde açılıp yapılmasına karar verilmiştir.
3.Ünye Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.03.2016 tarihli ve 2014/215 Esas, 2016/60 sayılı Kararı ile sanık hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 257 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin birinci ve beşinci fıkraları uyarınca hak yoksunluklarına hükmolunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık 22.03.2016 tarihli süre tutum dilekçesi ile; aleyhine verilen kararı temyiz ettiğini bildirmiştir.
Sanık müdafiinin temyiz dilekçesi; katılanın dava masrafına ilişkin doğru beyanda bulunmadığına, olay sebebiyle zararının olmadığına, öte yandan tanık olarak bildirilen …’nun dinlenmemesi sebebiyle eksik inceleme yapıldığına ve sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir
Katılanın temyiz dilekçesi; sanığın eyleminin icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğine, temel cezanın alt sınırdan verilmesinin ve takdiri indirim sebeplerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihlerinde Ordu Barosuna kayıtlı avukat olarak görev yapan sanığın, davacı katılan vekili sıfatıyla Fatsa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1484 Esas sayılı davasını takip etmek üzere vekalet ücreti ile masraflar karşılığında müvekkilinden 850,00 TL aldığı halde, bahse konu davanın 13.03.2013 tarihli duruşmasına mazeretsiz olarak katılmayarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına, üç ay içinde de yenileme talebinde bulunmayıp aynı Kanun’un 150 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca 18.06.2013 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına dair kararın verilmesine sebebiyet verdiği, yine sanığın davacı katılan vekili sıfatıyla, davalı … Mutlu aleyhine satım sözleşmesine istinaden tüketici mahkemesine dava açması gerekirken Fatsa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1483 Esasına kayden açtığı davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesine neden olduğu iddia ve kabul edilerek ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafii ile katılanın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
Ancak;
Sanık hakkında iddianame ve son soruşturmanın açılması kararında yer almadığı ve ek savunma hakkı tanınmadığı halde 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin beşinci fıkrasının tatbikine karar verilmesi,
Sanığın geçmişi, yargılama sürecindeki davranışları lehine değerlendirilerek hakkında takdiri indirime ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uygulanmasına rağmen, bu gerekçeyle çelişki oluşturacak şekilde, sanık hakkında daha önce verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının bulunması nedeniyle tekrar suç işlemekten çekineceği konusunda olumlu kanaat oluşmadığı gerekçesiyle aynı Kanun’un 50 nci ve 51 inci maddeleri ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmaması,
Sanığın sübutu kabul edilen eylemlerinin bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yüklenen suçu 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin beşinci fıkrasının uygulanması sırasında hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu bentteki hak ve yetkilerin tamamını kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sadece avukatlık mesleğini yapmaktan yasaklanmasına karar verilmek suretiyle sınırlı uygulama yapılması,
Hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ünye Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.03.2016 tarihli ve 2014/215 Esas, 2016/60 sayılı Kararına yönelik katılan ile sanık ve müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
30.03.2023 tarihinde karar verildi.