YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6992
KARAR NO : 2023/10378
KARAR TARİHİ : 30.10.2023
…
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/233 Esas, 2015/187 Karar
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (6723 sayılı Kanun) 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un (5320 sayılı Kanun) 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Bala Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.12.2013 tarihli ve 2013/734 Soruşturma, 2013/318 Esas, 2013/144 numaralı İddianamesiyle sanık hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 257 nci maddesinin birinci fıkrası gereği
cezalandırılması ve 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
2.Bala Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.12.2015 tarihli ve 2014/233 Esas, 2015/187 sayılı Kararı ile sanık hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 257 nci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 51 inci maddesinin birinci fıkrası gereği bu cezanın ertelenmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık; mahkumiyet kararına yalnızca iki tanık beyanının dayanak gösterildiğini, tanık dışında herhangi bir delil gösterilmediğini, ceza yargılamasında sanığa ceza verilebilmesi için tanık beyanlarının tek başına yeterli olmadığını, ceza yargılamasında kuşkunun bulunduğu yerde mahkumiyet kararından söz edilemeyeceğini, yüklenen suçtan cezalandırılması için yeterli, kesin, inandırıcı kanıtlar elde edilemediğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde Bala Sulh Hukuk Mahkemesinde mübaşir olarak görev yapan sanığın, mahkeme kalemine karar sureti almak için gelen katılandan iki adet evrak fotokopisi için 30 TL aldığı, katılanın şikayeti üzerine sanığın bu eylemi nedeniyle hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığı ve bu suçtan mahkumiyetine karar verildiği görülmüştür.
IV. GEREKÇE
Hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığın yargılama konusu eyleminin mahkemenin kabulüne göre 5237 sayılı Kanun’un 257 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yer alan suça ilişkin olduğu, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle yeniden düzenlenen 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası ile basit yargılama usulünün getirildiği ancak Anayasa Mahkemesinin 16.03.2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14.01.2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 sayılı Kararı ile yargılama aşamasında olup henüz “kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış” dosyalar açısından Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Yasa’nın 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…hükme bağlanmış…” ibaresinin “basit yargılama usulü” bakımından iptal edildiği ve bu kararın sonuçları itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu anlaşılmakla, 4483 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin son fıkrası ile 5271 sayılı Kanun’un 161 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca soruşturma veya kovuşturma iznine tabi olmayan ve aynı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren temyize konu görevi kötüye kullanma suçunda 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesi gereğince “Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bala Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.12.2015 tarihli ve 2014/233 Esas, 2015/187 sayılı Kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi ve 326 ncı maddesinin son fıkrası gereği, Tebliğname’ye farklı gerekçeyle uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
30.10.2023 tarihinde karar verildi.
…