Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2021/6563 E. 2023/1908 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6563
KARAR NO : 2023/1908
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Digor Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.10.2015 tarihli ve 2015/267 Soruşturma, 2015/98 Esas, 2015/96 numaralı İddianamesiyle sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu/nun (5237 sayılı Kanun) 257 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması ve 53 üncü maddesi gereği hak yoksunlukları uygulanması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Digor Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.01.2016 tarihli ve 2015/123 Esas, 2016/7 sayılı Kararı ile sanık hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 257 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası karşılığı 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısı 12.01.2016 tarihli dilekçesi ile; somut zarar belirlenmeksizin sanığın zararı gidermediği gerekçesi ile hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmaması, sanık hakkında hükmedilen 5 ay hapis cezasının gün karşılığı tespit edilmeden doğrudan adli para cezasına çevrilmesi ve sanık hakkında taksitlerle ödenmesine karar verilen adli para cezasının hangi zaman dilimlerinde ödeneceğinin belirtilmemesi sebepleriyle kararı temyiz etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanık …’in muhtarlığını yaptığı … Köyüne ait meralardan bir kısmını … İli … İlçesinde ikamet eden … isimli şahsa hayvanlarını otlatması karşılığında toplam 2.700 TL karşılığında kiraya verdiği, 4342 sayılı Mera Kanunu (4342 sayılı Kanun) hükümlerine göre meraların kiralama işlemlerinin Mera Komisyonları tarafından yürütüleceğinin hükme bağlandığı, sanık …’ın 4342 sayılı Kanun uyarınca usulsüz olarak kiraya verdiği köye ait mera karşılığında kendisi veya bir başkası adına menfaat temin ettiği, böylece kamunun zarara uğramasına neden olduğu, savunmasında söz konusu kira gelirini kır bekçilerine aktardığını ifade ettiği ancak köy adına kır bekçisi tutulduğuna dair kayıt bulunmadığının Digor Kaymakamlığı’nın belirtilen yazılarıyla ortaya konulduğu kabul edilerek, sanığın görevi kötüye kullanma suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması yoluna gidildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un birinci fıkrasında düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilerek cezalandırılması yoluna gidilmişse de; bu suçun oluşabilmesi için norma aykırı davranış nedeniyle objektif cezalandırma şartı olan “kişilerin mağduriyetine” veya “kamunun zararına neden olma” ya da “kişilere haksız bir menfaat sağlama” koşullarından birisinin de mevcut olması gerektiği nazara alınarak, sanığın savunmasında söz konusu kira gelirini kır bekçileri … ve Fahrettin Aktaş’a ödediğini savunması ve bu hususun da adı geçenler tarafından doğrulanması karşısında objektif cezalandırma koşullarının ne şekilde gerçekleştiğinin denetime imkan verecek biçimde karar yerinde tartışılıp değerlendirilmesi sonrasında hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasına esas alınan tam gün sayısının hüküm fıkrasında gösterilmemesi suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin üçüncü fıkrasına ve 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına aykırı davranılması ile adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin hüküm fıkrasında taksit aralığı belirtilmeyerek infazda tereddüde neden olunması,
Yüklenen suçu 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince, ayrıca, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasından yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Digor Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.01.2016 tarihli ve 2015/123 Esas, 2016/7 sayılı Kararına yönelik O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden ve dikkate alınan sair hususlar yönünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.03.2023 tarihinde karar verildi.