Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2021/574 E. 2023/11274 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/574
KARAR NO : 2023/11274
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/264 Esas, 2016/77 Karar
SUÇLAR : Zimmet (sanık … hakkında), denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma (sanıklar …, … ve … hakkında)
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A…. Cumhuriyet Başsavcılığının, 12.08.2014 tarihli ve 2014/1876 Esas, 2013/4642 Soruşturma, 2014/170 numaralı İddianamesiyle sanık … hakkında zincirleme basit zimmet suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 247 nci ve 43 üncü maddelerinin birinci fıkraları uyarınca cezalandırılması, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına karar verilmesi, diğer sanıklar hakkında zincirleme olarak denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılmaları, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.

B…. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarihli ve 2014/264 Esas, 2016/77 sayılı Kararı ile sanık … hakkında zincirleme nitelikli zimmet suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 247 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 43 üncü ve 62 nci maddeleri uyarınca 7 yıl 9 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci ve beşinci fıkraları gereğince hak yoksunluklarına, diğer sanıklar hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanık … müdafiinin temyiz istemi; sanığın görevi gereği tüm özeni gösterdiği halde hemen ortaya çıkması mümkün olmayan nitelikli zimmete konu eylemleri görememiş olmasının görevi ihmal olarak düşünülmemesi gerektiğine, olayların kapsamlı bir inceleme ve teftiş sonucu ortaya çıktığına, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
B.Sanık … müdafiinin temyiz istemi; yetersiz, çelişkili bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğuna, klasör halinde sundukları sarf belgelerinin dikkate alınmadığına, zimmet suçunun unsurlarının oluşmadığına, görevi ihmal suçunun tartışılması gerektiğine, eylemin nitelikli zimmet olarak da değerlendirilmesinin doğru olmadığına, suç vasfında yanılgıya düşüldüğüne,
C.Sanık … müdafiinin temyiz istemi; sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan raporda da suça konu herhangi bir eyleminin olmadığının belirtildiğine,
Ç.Sanık … müdafiinin temyiz istemi; sanığın atılı suçu işlediğine dair inandırıcı, somut ve kesin delil bulunmadığı gibi suçun unsurlarının da oluşmadığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihlerinde sanıklardan … ve …’in Çaldağ Belediyesinde Belediye Başkanı, …’in Mali Hizmetler Müdürü, …’in tahsildar olarak görev yaptığı, …’in 2007-2013 yıllarında belediye adına tahsil ettiği 67.112,39 TL’yi belediyenin banka hesabına yatırmayarak uhdesinde bulundurduğu kabul edilerek zimmet suçundan cezalandırılmasına, …, … ve …’in ise görevde bulundukları süre içerisinde gerekli denetim ve kontrolleri yapmamak suretiyle zimmet suçunun işlenmesine neden oldukları kabul edilerek denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanık …’in zimmetinde para bulunmadığını, tahsil ettiği paraları belediye başkanının bilgisi dahilinde belediye işlerinde kullandığını, belediyenin kepçe tamir masraflarını ödediğini, belediyenin organize ettiği şenliklerde yemek verildiğini, belediyenin makam aracı olmadığından kendi aracının kullanıldığını, araç bakım gideri olarak yaklaşık 5.494 TL ödediğini, belediye muhasebecisi olmadığından dışarıdan bir muhasebeciye aylık 500-1.000 TL civarında elden ödeme yaptığını, kırtasiye, noter giderlerini ödediğini, Fiskobirlik’te belediye için yemek verdiklerini, iş makinaları için ödediği ancak belgesini alamadığı giderlerin olduğunu, belediyenin iş makinası araçları için yıkama-yağlama ücretini çalışan şoförlere verdiğini ve tahsilatların hepsini kendisinin yapmadığını savunması ve soruşturma aşamasında Adli emanete alınan 1 klasör halinde belgeyi, duruşmada da birtakım makbuz, fatura ve belgeleri sunması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılabilmesi açısından, savunmada belirtilen harcamalara ilişkin tüm tanıklar ile fatura ve ödeme belgelerini düzenleyen kişilerin dinlenilmesinden sonra, dava dosyasının kül halinde daha önceden bu dosyada bilirkişilik yapmamış Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek, savunmalar ile savunma ekinde sunulan fatura, makbuz ve diğer belgeler de ayrı ayrı değerlendirilerek, belediye nezdindeki fatura ve muhasebe kayıtları da incelenerek sanığın yapıldığını iddia ettiği harcamalara ilişkin belediye bütçesinden ayrıca bir ödeme yapılıp yapılmadığı, tahsilatların tamamının sanık … tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, sanık …’in zimmetinde belediye parası bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu hususlarında rapor alınması sonrasında, sanıkların hukuki durumlarının ayrı ayrı takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Sanık … yönünden, soruşturma izninde geçen durma süresi de nazara alınarak, zamanaşımı süresinin belirlenmesi açısından suç tarihinin tespitinde zorunluluk bulunması karşısında; sanığın hangi tarihlerde görev yaptığına dair evrakın dosya arasına alınarak suç tarihinin kesin olarak belirlenmesi gereğine uyulmaması,
Kabule göre de;
Zimmet eyleminin olağan denetim sırasında tahsil edilen paralar ile bankaya yatırılan paraların karşılaştırılması suretiyle ortaya çıkarıldığı ve zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli bir davranışın bulunmadığının anlaşılması karşısında, suçun basit zimmet vasfında olduğu gözetilmeden nitelikli zimmet suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
Sanık … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar, aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, sanığın suç kastındaki yoğunluk ve suça konu miktar, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı ile eylem sayısı nazara alınarak ilgili kanun maddesindeki hapis cezası ile zincirleme suç nedeniyle yapılacak artırımda alt ve üst sınırlar arasında takdir hakkının kullanılması gerekirken yazılı şekilde temel cezanın ve 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre yapılan artırımın alt sınırdan belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
Sanık … hakkında zimmet suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı Kanun’un 247 nci maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması ile bulunan 7 yıl 6 ay hapis cezasının aynı Kanun’un 43 üncü maddesine göre artırımı sonrasında hesap hatası yapılarak cezanın 8 yıl 16 ay 15 gün yerine 9 yıl 4 ay 15 gün olarak belirlenmesi,
Sanıklar …, … ve … hakkında temel ceza alt sınırdan tayin edildiği halde ertelemeye ilişkin denetim süresinin gerekçe gösterilmeden üst hadden 3 yıl olarak belirlenmesi,
5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasında düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için aynı maddenin 6 ncı fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de; bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliğine veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendinde düzenlenen “giderilmesi gereken zarar” kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, buna karşın somut olayda sanıkların denetim görevlerinin ihmali sonucunda varsa oluşan zararı giderme zorunlulukları bulunmakla birlikte zimmet sanığının mal edindiği miktarı giderme yükümlülüklerinin olmadığı gözetilerek, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmasına engel sabıkası bulunmayan sanıklar …, … ve …’in kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231 inci maddesinin altıncı fıkrasındaki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin “Kurum zararının bulunması” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yüklenen suçu 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar hakkında aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin beşinci fıkrasının uygulanması sırasında, sadece 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki hak ve yetkileri kullanmalarından yasaklanmalarına karar verilmesi yerine, hangi hak ve yetkiye ilişkin olduğu gösterilmeksizin maddenin tümünü kapsayacak ve infazda tereddüt oluşturacak biçimde hükümler kurulması,
Sanıklar …, … ve … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince yasaklama kararına ilişkin sürenin, tayin olunan cezanın yarısından az olamayacağı gözetilmeden, 1 ay 8 gün yerine 1 ay 7 gün olarak eksik tayini,
Hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarihli ve 2014/264 Esas, 2016/77 sayılı Kararına yönelik sanıklar müdafiilerinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, sanıkların kazanılmış hakları saklı kalmak üzere 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi ve 326 ncı maddesinin son fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.11.2023 tarihinde karar verildi.