YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5730
KARAR NO : 2023/10640
KARAR TARİHİ : 02.11.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2012/20 Esas, 2014/261 Karar
SUÇLAR : Zimmet, icrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Eylemlerin kül halinde icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.07.2010 tarihli ve 2007/6146 Soruşturma, 2010/2734 Esas, 2010/1022 numaralı İddianamesiyle sanığın görevi kötüye kullanma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 257 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması, 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunlukları uygulanması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2…. 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.12.2011 tarihli ve 2010/293 Esas, 2011/549 sayılı Kararıyla sanığın eylemlerinin sübutu halinde 5237 sayılı Kanun’un 247 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen zimmet suçunu oluşturacağı belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
3…. Cumhuriyet Başsavcılığının, 31.05.2011 tarihli ve 2008/9581 Soruşturma, 2011/2303 Esas, 2011/1434 numaralı İddianamesiyle sanığın icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 257 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması, 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunlukları uygulanması talebiyle kamu davası açılmıştır.
… (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin, 14.09.2013 tarihli ve 2011/139 Esas, 2013/559 sayılı Kararı ile bu davanın … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/20 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
4…. 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.11.2014 tarihli ve 2012/20 Esas, 2014/261 sayılı Kararı ile sanık hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 257 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 5 ay hapis cezası karşılığı 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın üzerine atılı suçu işlemediğine ve yaptığı yol giderlerinin kooperatif üyelerinin büyük bir kısmı ile kooperatifin farklı illerde olması nedeniyle olağan olduğuna, 02.04.2006 tarihli genel kurulda yönetim kurulu başkanına yol ücreti verileceğine dair karar alındığına, kooperatif inşaatı için anlaşılan yüklenici … İnşaat firmasında eksik yaptığı işler karşılığında 110.000,00 TL bedelli senedin kooperatifin yeni yönetimine teslim edilmesine karşın bu senet ve bir kısım evrakın yeni yönetim tarafından gizlendiğine ilişkindir.
2.Katılan kooperatif temsilcisi … ve diğer katılanların temyizleri, 110.000,00 TL bedelli yükleniciye ait senedin kooperatifte bulunmadığına, bu senedin varlığı kabul edilerek kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihlerinde S.S. Kumru Konut Yapı Kooperatifi yönetim kurulu başkanı olarak görev yapan sanığın toplamış olduğu kooperatif üye aidatlarını kendi şahsi hesabına yatırdığı, haricen para toplayarak karşılığında makbuz vermediği, yaptığı harcamaları kooperatif defterine kayıt etmediği, … İnşaat şirketine 38.615,75 TL fazla ödeme yaptığı, aylık huzur hakkı ücretlerini aldığı halde 2005 yılında ücret bordrosu ile ayrıca kooperatiften harcırah ve yolluk gideri adı altında 5.112,00 TL para aldığı, sanığın … Başkent Hastanesinde yapılan muayene ve tedavisi için düzenlenen iki adet fatura toplamı 113,00 TL’nin, şahsi akaryakıt, seyahat ve telefon faturalarının kooperatife gider olarak kaydedildiği ve netice olarak sanığın 26.845,75 TL usulsüz harcama yaptığı iddialarıyla sanık hakkında zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından kamu davaları açılmıştır.
Mahkemece; sanığın … İnşaat firması ile yapılan sözleşme gereği ödeme yaparken hak edişlerin inşaatın gerçek durumunu yansıtıp yansıtmadığını incelemeyerek 38.919,75 TL fazla ödeme yaptığı ancak yükleniciden alınarak yeni yöneticiler … ve …’a verilen 110.000,00 TL tutarındaki borç senedinin tahsili cihetine gidildiğinde kooperatifin uğradığı zararın giderilebileceği, sanığın yetkisiz bir şekilde harcama yaparak kooperatifi 15.844,90 TL zarara uğrattığı ancak yapılan harcamaların belgeye dayalı olduğu anlaşıldığından zimmet kastıyla hareket etmediği kabul edilerek icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Mahkemece; … İnşaat firmasından alınan 110.000,00 TL bedelli senedin yeni yönetim kurulunun elinde olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, bu husustaki tek delilin tanık …in beyanı olması, zarar olarak tespit edilen 15.844,90 TL’ye harcırah ücretlerinin de dahil edilmesine karşın 02.04.2006 tarihli genel kurulda yönetim kurulu başkanına yol ücreti verileceğine dair karar alındığının dosya kapsamından anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer kalmayacak şekilde tespiti için … inşaat firması yetkililerinin senet konusunda beyanlarına başvurulması, akabinde kooperatifin gelir giderlerine ilişkin defter ve belgelerin dosya arasına alınması, kooperatif kayıtlarından senedin akıbetinin yeniden araştırılması sonrasında sanığın üzerinde kalan kooperatif parası bulunup bulunmadığının tespiti hususunda Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşan yeni bir bilirkişi heyetinden 02.04.2006 tarihli genel kuruldan sonra yapılan harcırah ödemelerinin hukuka aykırı olmadığı gözetilerek rapor aldırılmasından sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması için suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmekte ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli, 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında yer alan ”kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği” şeklindeki kabul karşısında, sübutu kabul edilen görevi kötüye kullanma suçu açısından oluşan maddi zararın neden ibaret olduğunun somut olarak belirlenmesinden, sanığa bu zararı giderme imkanı tanınmasından ve suçtan kaynaklı zararın giderilip giderilmediğinin araştırılmasından sonra sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları da irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin 6 ncı fıkrasındaki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin “…şartları oluşmadığından” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmolunması,
Kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasına esas alınan tam gün sayısının hüküm fıkrasında gösterilmemesi suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin üçüncü fıkrasına ve 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına muhalefet edilmesi,
Yüklenen suçu 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince hak yoksunluğuna hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.11.2014 tarihli ve 2012/20 Esas, 2014/261 sayılı Kararına yönelik sanık müdafiinin ve katılanların temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.11.2023 tarihinde karar verildi.