YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4055
KARAR NO : 2021/3519
KARAR TARİHİ : 08.07.2021
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli zimmet, özel belgede sahtecilik
…
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanığın üzerine atılı özel belgede sahtecilik suçunun mahiyetine göre doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan Hazinenin bu suçtan kurulan hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından, vekilinin bu hükme ilişkin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan Hazine vekilinin sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sanığın özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen özel belgede sahtecilik suçunun 5237 sayılı TCK’nin 207/1. maddesinde düzenlenen cezasının üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 09/01/2009 ile hüküm tarihi arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
6545 sayılı Yasa’nın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına karar verilmesi hususunun infaz sırasında nazara alınması mümkün bulunmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan Hazine yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “Katılan Hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 6.810,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan Hazineye verilmesine,” ibaresinin ilave edilmesi suretiyle eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 08/07/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yz İşl. Md.
…