Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2021/14614 E. 2023/9767 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14614
KARAR NO : 2023/9767
KARAR TARİHİ : 11.10.2023


MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/517 Esas, 2019/689 Karar
SUÇLAR : Zimmet, görevi kötüye kullanma
HÜKÜMLER : 1) İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.04.2018 tarihli ve 2017/210 Esas, 2018/123 sayılı Kararı ile; görevi kötüye kullanma ve zimmet suçlarından ayrı ayrı beraat,
2) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin 13.03.2019 tarihli ve 2019/517 Esas, 2019/689 sayılı Kararı ile; sanığın beraatine ilişkin hükmün vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi.
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin reddi, onama

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 13.03.2019 tarihli ve 2019/517 Esas, 2019/689 sayılı Kararının katılan Hazine vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön incelemede:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2017 tarihli ve 2015/5-95 Esas, 2017/71 sayılı ve benzer Kararlarında da belirtildiği üzere “suçtan zarar görme” kavramının “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılması gerektiği, dolaylı veya muhtemel zararların davaya katılma hakkı vermeyeceği, Hazinenin görevi kötüye kullanma suçundan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesine göre doğrudan zarar görmediği, bu itibarla Hazinenin bahsi geçen suç yönünden kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkının olmadığı, mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının da temyiz hakkı vermeyeceği anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrasınca temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrasına istinaden temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince temyiz isteminin reddini gerektirir başkaca bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.01.2016 tarihli ve 2016/8765 Soruşturma, 2016/3619 Esas, 2016/387 numaralı İddianamesiyle sanık hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma ve basit zimmet suçlarından, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun (1136 sayılı Kanun) 59 uncu maddesi uyarınca son soruşturmanın açılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

2…. 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.04.2016 tarihli ve 2016/68 Esas, 2016/159 sayılı Kararı ile icrai davranışla görevi kötüye kullanma ve basit zimmet suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 257 nci maddesinin birinci fıkrası, 247 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi gereği yargılamasının yapılması ve delillerin takdiri için son soruşturmanın İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde açılıp yapılmasına karar verilmiştir.
3.İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.04.2018 tarihli ve 2017/210 Esas, 2018/123 sayılı Kararı ile sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca iki suç yönünden de ayrı ayrı olmak üzere beraat kararı verilmiştir.
4.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 13.03.2019 tarihli ve 2019/517 Esas, 2019/689 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Hazine vekili ile sanık müdafiinin istinaf başvurusu üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci cümlesi ve 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine hükmedilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Hazine vekilinin temyiz istemi; eksik inceleme ile karar verildiğine ve sair nedenlerle hükmün bozulması istemine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Suç tarihinde İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, şikayetçi …’nin vekili sıfatıyla İstanbul 13. Aile Mahkemesinin 2010/454 Esas sayılı dosyasında vekillik görevini yerine getirmediği, dört ayrı tarihte duruşmalara mazeretsiz olarak katılmadığı ayrıca dava sonucu müvekkili olan şikayetçi adına doğacak nafaka veya tazminat gibi giderleri karşılamak maksadıyla şikayetçiden 60.000 TL değerindeki evi devralmasına rağmen şikayetçi adına bahsi geçen ödemelerde bulunmadığı iddia edilerek sanık hakkında zimmet ve icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından dava açılmış ise de; mahkemesince yapılan değerlendirmede sanığın mazeretsiz olarak katılmadığı duruşmalar sebebiyle şikayetçinin bir zararının veya mağduriyetinin bulunmadığı ayrıca devri gerçekleşen evin şikayetçi tarafından sanık avukata vekalet ücreti olarak verildiği konusunda beyanlarının uyuştuğu anlaşıldığından atılı suçların yasal unsurları oluşmadığından sanığın ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Kararın istinaf edilmesi üzerine, istinaf mahkemesince duruşma açılmadan dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde; istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanığın leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati ile beraat hükmüne karşı istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine ilişkin kararın usul ve kanuna uygun olması karşısında katılan vekilinin temyiz itirazları ile hükümde dikkate alınan sair hususlar yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
1.Ön inceleme bölümünde açıklanan nedenle Hazinenin görevi kötüye kullanma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteğinin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
2.Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 13.03.2019 tarihli ve 2019/517 Esas, 2019/689 sayılı Kararında katılan Hazine vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.10.2023 tarihinde karar verildi.