Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2021/12353 E. 2022/12300 K. 19.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12353
KARAR NO : 2022/12300
KARAR TARİHİ : 19.10.2022

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇTAN ZARAR GÖRENLER : Hazine, Tarım ve Orman Bakanlığı
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma, zimmet
HÜKÜM : Sanık … hakkında zincirleme basit zimmet, diğer sanıklar haklarında zincirleme basit zimmete yardım etme suçlarından mahkumiyet, tüm sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme
EK TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Bozma
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazinenin, sanıklara isnat edilen görevi kötüye kullanma suçundan doğrudan zarar görmedikleri, bu itibarla bahse konu suçtan anılan sanıklar hakkında verilen hükümleri temyiz haklarının bulunmadığı nazara alınarak, vekillerinin bu suçtan kurulan zamanaşımı nedeniyle düşme hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, CMK’nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazinenin kanun yoluna başvurma haklarının bulunması ve hükümlerin vekilleri tarafından 7417 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 05/07/2022 tarihinden önce temyiz edilmesi ile usul hükümlerinin derhal uygulanacağı hususu karşısında, 3628 sayılı Yasa’nın 7417 sayılı Kanun’un 40. maddesiyle değişik 18/2. madde ve fıkra hükmü uyarınca Tarım ve Orman Bakanlığının, 3628 sayılı Yasa’nın değişiklik öncesindeki 18/2. madde ve fıkra hükmü uyarınca ise Hazinenin başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazandığı gözetilerek, sanıklar müdafileri ile tüm katılanlar vekillerinin sanıklar haklarında zimmet ve zimmete yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine, katılan … vekilinin ayrıca sanıklar haklarında görevi kötüye kullanma suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak ve duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşılmakla; sanık … yönünden duruşmalı, hükümlerin niteliğine göre sanıklar …, …, … ve … müdafin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’un 318. maddesi uyarınca reddiyle, Şükrü dışındaki sanıklar yönünden incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Tüm sanıklar yönünden görevi kötüye kullanma suçundan verilen düşme hükümleri ile sanık … hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık …’ın fiilen kooperatif toplantılarına iştirak etmedikleri haftalar için hak etmediği halde huzur hakkı ücreti ve ikamet gündeliğini kendisinin ve başkalarının hesabına geçirmesi eyleminin görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği halde fazladan ödenen 33.499,00 TL’nin zimmet miktarına dahil edilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
Bozmaya uyularak gereği yerine getirilmek, delilleri takdir ve gerekçeleri gösterilmek suretiyle kurulan mahkumiyet ve düşme hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen sanıklar müdafileri ile katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar …, …, …, … ve … haklarında zimmete yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Ziraat odası yönetim kurulu üyeleri olan sanıkların, adı geçen odanın başkanı olan sanık …’ın, hak etmediği halde huzur hakkı ücreti ve ikamet gündeliğini kendisi ve başkalarının hesabına geçirmek, kasada bulunması gereken 194.309 TL’yi uhdesinde bulundurmak ve özel tatil harcamalarını oda hesabından ödemek suretiyle işlediği zimmet suçuna yardım ettikleri kabulüyle mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de; sanıkların söz konusu odanın parasal işleri ile ilgilenmedikleri şeklindeki savunmaları, bunu doğrular nitelikteki 03/04/2002, 26/02/2003 ve 31/05/2004 tarihli yönetim kurulu toplantılarında başkan …’a tek imza ile odayı temsil etme ve personel tarafından tahsil edilen paraların başkana teslim edilmesine yönelik olarak alınan kararlar birlikte değerlendirildiğinde; sanıklara isnat olunan eylemlerin mevzuata aykırı şekilde söz konusu kararları almak suretiyle kooperatifin zarara uğramasına sebep olmaktan ibaret olduğu, buna göre de eylemin görevi kötüye kullanma suçu kapsamında kaldığı ve bu suçun 5237 sayılı TCK’nın 257/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 06/05/2008 tarihli sorgu ile hüküm tarihi arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, sanıklar haklarında düşme kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar haklarında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 19/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
19/10/2022 tarihinde verilen işbu karar 02/11/2022 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet savcısı … … Serbes olduğu halde, sanık … ve müdafi Av. … ile … vekili Av. …’ın yüzüne karşı tefhim olundu.