Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2020/7002 E. 2023/4376 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7002
KARAR NO : 2023/4376
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli zimmet
HÜKÜM : Beraat

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.01.2016 tarihli ve 2013/212 Esas, 2016/4 sayılı Kararının suçtan zarar gören vekili ile katılan … tarafından temyizi üzerine yapılan ön incelemede:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasına göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından 7417 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (7417 sayılı Kanun) yürürlük tarihi olan 05.07.2022 tarihinden önce temyiz edilmesi ile usul hükümlerinin derhal uygulanacağı hususu karşısında, 7417 sayılı Kanun’un 40 ıncı maddesiyle değişik 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’nun (3628 sayılı Kanun) 18 inci maddesinin ikinci fıkra hükmü uyarınca başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazandığı kabul edilmiştir.
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2017 tarihli, 2015/5-95 Esas, 2017/71 sayılı ve benzer Kararlarında da belirtildiği üzere “suçtan zarar görme” kavramının “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılması gerektiği, dolaylı veya muhtemel zararların davaya katılma hakkı vermeyeceği, bu nedenle sanık hakkında atılı suçtan açılan kamu davasına 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen …’nın katılma ve hükmü temyiz hakkı olmadığı, usulsüz biçimde kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmesinin de hükmü temyiz hakkı vermeyeceği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu ve aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.02.2004 tarihli ve 2004/3988 Esas, 2003/40999 Soruşturma, 2004/250 numaralı İddianamesiyle sanık hakkında nitelikli zimmet suçundan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (765 sayılı Kanun) 202 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılması, aynı Kanun’un 31 inci ve 33 üncü maddeleri gereğince hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
2.Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.05.2010 tarihli ve 2004/83 Esas, 2010/126 sayılı Kararı ile sanık hakkında basit zimmet suçundan lehe olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 247 nci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü ve 62 nci maddeleri uyarınca 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları uyarınca hak yoksunluğu uygulanmasına hükmedilmiştir.
3.Dairemizin 14.02.2013 tarihli ve 2012/2106 Esas, 2013/1185 sayılı Kararı ile sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4.Bozma üzerine dosyayı ele alan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, 21.01.2016 tarihli ve 2013/212 Esas, 2016/4 sayılı Karar ile sanık hakkında atılı suçtan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Şikayetçi …’nın temyiz istemi; sanığın suçu işlediğine yönelik sübutun gerçekleştiği ve mahkumiyet hükmü verilmesi gerektiğine ilişkindir.
2.Katılan bakanlık vekilinin temyiz istemi; sanığın atılı suçu işlediğinin dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı, Mahkemece bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmeden beraat kararı verildiği hususlarına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde Sınırlı Sorumlu Haspınar Konut Yapı Kooperatifi başkanı olan sanığın kooperatif üyelerinin yatırmış oldukları paraları zimmetine geçirerek kooperatifin amacı dışında kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; Mahkemece bozma ilamı uyarınca alınan bilirkişi raporu ve tanık beyanları doğrultusunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı kabul edilerek beraatine hükmolunmuştur.
IV. GEREKÇE
Sanığın leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaatine göre, yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
IV. KARAR
1.Ön inceleme bölümünde açıklanan nedenlerle …’nın temyiz isteminin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
2.Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.01.2016 tarihli ve 2013/212 Esas, 2016/4 sayılı Kararında katılan … vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan bakanlık vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,05.04.2023 tarihinde karar verildi.