Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2020/6997 E. 2023/9735 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6997
KARAR NO : 2023/9735
KARAR TARİHİ : 10.10.2023


MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2012/141 Esas, 2013/493 Karar

SUÇLAR : Rüşvet alma (sanık … hakkında), rüşvet verme (sanık … hakkında)
HÜKÜM : Beraat
EK KARAR : Beraat

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin reddi, onama, bozma
EK TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

… 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.12.2013 ve 20.03.2014 tarihli, 2012/141 Esas, 2013/493 sayılı Kararının ve Ek Kararının O yer Cumhuriyet savcısı, suçtan zarar görenler vekilleri ile katılan … vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön incelemede:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasına göre rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından 7417 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlük tarihi olan 05.07.2022 tarihinden önce temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanun’un değişiklik öncesindeki 18 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazandığı kabul edilmiştir.
Yokluğunda verilen kararın suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığına 18.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği ancak suçtan zarar gören vekilinin 20.09.2016 havale tarihli dilekçesiyle 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra kararı temyiz ettiği anlaşılmıştır.
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca suçtan zarar gören … vekilinin temyiz isteği dışındaki temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A…. Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.03.2012 tarihli ve 2012/12771 Esas, 2012/25849 Soruşturma, 2012/1004 numaralı İddianamesiyle sanık … hakkında rüşvet alma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 252 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına karar verilmesi, sanık … hakkında rüşvet verme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 252 nci maddesinin birinci fıkrası ile 254 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.

B…. 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.12.2013 tarihli ve 2012/141 Esas, 2013/493 sayılı Kararı ile sanık … hakkında rüşvet alma suçundan beraatine hükmolunmuştur.
C…. 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.03.2014 tarihli ve 2012/141 Esas, 2013/493 sayılı ek Kararı ile sanık … hakkında rüşvet verme suçundan beraatine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılan … vekilinin temyiz istemi; sanıklar Mehmet ve Yasin’in atılı suçu işlediklerine dair yeterli delil bulunmasına rağmen beraatlerine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna,
B.Katılan … vekilinin temyiz istemi; sanık …’in temyiz dışı diğer sanık … ile birlikte fikir ve eylem birliği içinde atılı suçu işlediğinin sabit olmasına rağmen beraatine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna,
C.O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi; sanık …’in diğer sanık …’i engelleme yönünde bir hareketinin olmaması ve olaydan sonra buna dair ilgili mercilere bir bildirimde de bulunmaması karşısında İsmet’in suçuna katıldığının kabulü ile cezalandırılması gerektiğine,
Ç.Suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz istemi; kendilerine duruşmalar haberdar
edilmeden hüküm kurulduğuna, rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarının yasal unsurları oluştuğu gözetilmeden eksik inceleme ile sanıklar hakkında beraat kararlarının verildiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde Avcılar Önleyici Hizmetler Büro Amirliğinde polis memuru olarak görev yapan sanık … ile temyiz dışı sanık …’in katılanın aracını durdurdukları, sanık …’in muayene süresinin geçtiğini söyleyerek katılanın aracını bağlayacağını belirttiği ve 50 TL vermesi halinde işlem yapmayacağını beyan ettiği, katılanın da istemeyerek bu parayı verdiği, sanıkların trafik ekibi olmadıkları, önleyici hizmetler bürosunda çalıştıkları, bu yönüyle trafik kontrolü yapma, trafik cezası kesme ve araç bağlama yetkilerinin bulunmadığından rüşvet suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, sanık …’in eyleminin görevi kötüye kullanılma suçunu oluşturduğu kabul edilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanık …’in taraflar arasındaki bu diyaloğa dahil olmadığı gibi katılandan para istediğine ya da sanık …’in eylemine iştirak ettiğine dair aynı ekipte görev yapması dışında herhangi bir beyan ya da delil bulunmadığı, sanık …’in ise rüşvet verme kastının bulunmadığı, atılı suçun unsurları oluşmadığı kabul edilerek beraatlerine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … hakkında verilen beraat hükmü yönünden;
Sanığın leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen Mahkemenin beliren takdir ve kanaati karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanlar Hazine ve … vekilleri ile O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık … hakkında verilen beraat hükmü yönünden;
Sanıklar Yasin ve İsmet hakkında 23.12.2013 tarihli celsede verilen beraat ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının ardından sanık … hakkında herhangi bir karar verilmediğinin anlaşılması üzerine, duruşma açılıp, taraflar çağrılıp, Cumhuriyet savcısının mütalaasının alınmasından sonra karar verilmesi gerektiği halde buna riayet edilmeksizin 20.03.2014 tarihinde dosya üzerinden ek kararla hüküm kurulması, hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
A.Ön inceleme bölümünde açıklanan nedenle suçtan zarar gören … vekilinin temyiz isteminin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B.Sanık … hakkında verilen beraat hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.12.2013 tarihli ve 2012/141 Esas, 2013/493 sayılı Kararında katılanlar Hazine ve … vekilleri ile O yer Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanlar Hazine ve … vekilleri ile O yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
C.Sanık … hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Gerekçe bölümünde (B) açıklanan nedenle … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.03.2014 tarihli ve 2012/141 Esas, 2013/493 sayılı ek Kararına yönelik katılan … vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.10.2023 tarihinde karar verildi.