Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2020/5764 E. 2023/7161 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5764
KARAR NO : 2023/7161
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/55 Esas, 2016/231 Karar
SUÇ : Rüşvet vermeye teşebbüs
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.01.2016 tarihli ve 2015/4180 Soruşturma, 2016/665 Esas, 2016/39 numaralı İddianamesiyle sanık hakkında rüşvet vermeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 252 nci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca cezalandırılması ile hak yoksunlukları uygulanması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.05.2016 tarihli ve 2016/55 Esas, 2016/231 sayılı Kararı ile sanık hakkında rüşvet vermeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 252 nci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 62 nci, 53 üncü, 58 inci ve 63 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve tekerrür ile mahsup hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık, kararı temyiz ettiğini, ifadesinin aynen geçerli ve pişman olduğunu belirterek hükmü temyiz etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
…’ın Gebze Kapalı Kadın Ceza İnfaz Kurumunda infaz koruma memuru olarak görev yaptığı, sanık …’ın aynı kurumda hükümlü olarak kaldığı, olay tarihinde sanığın A-11 koğuşuna alındığı ancak koğuşa girdikten sonra koğuşun pis ve dolu olduğundan bahisle koğuşta kalmak istemediği, bu sebeple koğuş değişikliği için infaz koruma memurlarını çağırmak için butona bastığı, çağrı üzerine şikayetçi …’ın koğuşa geldiği, sanığın memurla özel bir şey konuşacağını söyleyerek “memurum size özel bir şey söyleyeceğim” dediği, şikayetçinin de “buyur … bir sorunun mu var” diye sorduğu, bunun üzerine sanığın “memurum bizim maddi durumumuz iyi, bu konuşmalar aramızda kalır, siz isterseniz beni bu koğuştan aldırırsınız, kocamın numarasını vereyim ne kadar isterseniz verir” diye yarar sağlama teklifinde bulunduğu, bunun üzerine şikayetçi tarafından 24.02.2015 tarihli tutanağın tutulduğu, her ne kadar tanıklar …., … ve …’nin konuşmanın geçtiği ortamda bulunmamış ise de sanığın şikayetçiyle özel bir şey konuşmak istediğini söylediğini gördükleri, tanık ….’ın şikayetçi görevlinin beyanını doğruladığı, sanığın savunmasının ise suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, böylece sanığın görevi gereği sahip olduğu yetkiyi menfaat karşılığı kötüye kullanması için şikayetçiye yarar sağlamayı teklif ettiği kabul edilerek rüşvet vermeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun’un 252 nci maddesinde rüşvetin “görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlamak” şeklinde tanımlandığı, olay günü ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın koğuşunun değiştirilmesi için infaz koruma memuru olan şikayetçiye para teklif ettiği ancak şikayetçinin kabul etmeyip tutanak tuttuğu iddia ve kabul edilen dava konusu somut olayda; bir karşılaşma suçu olup, bu nedenle çok failli suçlardan olan rüşvet suçunda bir tarafta rüşvet verenin, diğer tarafta ise rüşvet alan kamu görevlisinin yer aldığı, menfaat teklifinde bulunulan şikayetçi infaz koruma memurunun sanığın koğuşunu değiştirme görev ve yetkisinin bulunmaması sebebiyle rüşvet vermeye teşebbüs suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı fakat sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasında tanımlanan kamu görevlisinin onur, şeref ve saygınlığa saldırı niteliğindeki hakaret suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile rüşvet vermeye teşebbüs suçunu oluşturduğu kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.05.2016 tarihli ve 2016/55 Esas, 2016/231 sayılı Kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden ve dikkate alınan sair hususlar yönünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi ve 326 ncı maddesinin son fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.06.2023 tarihinde karar verildi.