Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2020/550 E. 2023/2355 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/550
KARAR NO : 2023/2355
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Rüşvet vermeye teşebbüs
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.03.2015 tarihli ve 2014/430 Esas, 2015/56 sayılı Kararının suçtan zarar gören Hazine vekili ile sanık … müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön incelemede:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasına göre rüşvet vermeye teşebbüs suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından 7417 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlük tarihi olan 05.07.2022 tarihinden önce temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanun’un değişiklik öncesindeki 18 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazandığı kabul edilmiştir.
Hazine vekilinin 16.12.2019 havale tarihli dilekçesinin aleyhe temyiz iradesi içermediği, katılma ve vekalet ücreti talebine yönelik olduğu, bu itibarla incelemenin sanık … müdafiinin temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca sanık … müdafiinin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.12.2014 tarihli ve 2014/164905 Soruşturma, 2014/50000 Esas, 2014/2523 numaralı İddianamesiyle sanığın rüşvet vermeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 252 nci maddesinin birinci ve dördüncü fıkrası uyarınca cezalandırılması, ayrıca hakkında aynı Kanun’un 53, 54 ve 63 üncü maddelerinin uygulanması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.03.2015 tarihli ve 2014/430 Esas, 2015/56 sayılı Kararı ile sanık hakkında rüşvet vermeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un sırasıyla 252 nci maddesinin birinci ve dördüncü fıkrası, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi, 58 inci maddesinin altı ve yedinci fıkraları uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, müsadere ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin 24.03.2015 havale tarihli usul ve yasaya aykırı kararın temyizine ilişkin süre tutum dilekçesini müteakip sanık 15.04.2015 havale tarihli gerekçeli temyiz dilekçesi ile; suç işleme kastı ile hareket etmediğini suça konu parayı şahsına kesilecek para cezasına karşılık olarak verdiğini, görevli memurlar tarafından yanlış anlaşıldığını, annesinin hastalığı ve acilen hastaneye yetiştirme mecburiyeti gibi mücbir sebeplerin göz önünde tutulmadığını beyan ederek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
04.12.2014 tarihinde katılan polis memurlarının olay mahallinde devriye görevi ifa ettikleri sırada sanığın sürücülüğünü yaptığı aracın camlarının koyu renkli filmle kaplı olduğunu ve emniyet kemerinin takılı olmadığını görmeleri üzerine aracı durdurdukları, katılan polis memuru …’in sanığın kullandığı aracın yanına gittiği, sanıktan ruhsat ve ehliyetini istediği, sanığın ehliyetinin olmadığını söylemesi nedeniyle …’in sanığa cezai işlem uygulamak üzere trafik ekibine bilgi vereceğini söyleyerek ekip aracına bindiği sırada sanığın aracından inerek ekip aracının yanına geldiği ve ekip otosunun şoför mahallindeki camından toplam 90 TL parayı aracın içerisine atarak “ehliyetim yok beni görmezden gelin” dedikten sonra katılanlardan hakkında cezai işlem yaptırmamalarını talep ettiği, bu sırada diğer katılan polis memurunun da ekip otosunun sürücü koltuğunda oturduğu, katılanların olayla ilgili olarak 04.12.2014 tarihli olay, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağını düzenledikleri ve sanığı hakkında hem rüşvet vermek suçundan hem de trafik kurallarına uygun hareket etmemesi nedeniyle işlem yapılmak üzere … polis karakoluna teslim ettikleri şeklinde gerçekleşen olayda mahkemece sanığın üzerine atılı eylemin sübuta erdiği kabul edilerek rüşvet vermeye teşebbüs suçundan cezalandırılması yoluna gidilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Hazine vekilinin vekalet ücretine yönelik talebi; kovuşturma aşamasında kamu davasına katılma talebinde bulunmayan ve katılmasına karar verilmeyen Hazine lehine kanun yolu muhakemesinde vekalet ücreti hükmolunmasına yasal olanak bulunmadığından yerinde görülmemiştir.
2. Sanık … müdafiinin temyiz isteklerinin incelenmesinde;
Sanığın görevli polis memurlarına rüşvet teklif ettiği ancak görevlilerin bu teklifi kabul etmediği, bu hususun olay tarihinde tutulan tutanaklarla sabit olduğu ve sanık hakkında cezai işlem uygulandığı ayrıca katılanların aralarında daha önceye dayalı bir husumet bulunmayan sanığa atfı cürümde bulunması için bir nedenin de bulunmadığı, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının da infaz aşamasında gözetilmesinin mümkün olduğu anlaşılmış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Rüşvet teklifine konu paranın, suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaat niteliğinde olması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 55 inci maddesinin birinci fıkrası yerine 54 üncü maddesine göre müsadere kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuş ancak tespit edilen bu hukuka aykırılığın Dairemiz tarafından giderilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.03.2015 tarihli ve 2014/430 Esas, 2015/56 sayılı Kararına yönelik sanık … müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322 nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının dokuzuncu paragrafında yer alan “54” ibaresinin “55/1” şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.03.2023 tarihinde karar verildi.