YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5038
KARAR NO : 2021/861
KARAR TARİHİ : 01.03.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇTAN ZARAR GÖREN : Hazine
SUÇ : Rüşvet verme, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Rüşvet vermeye teşebbüs ve zincirleme olarak görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkumiyet
EK TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Onama
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK’nın 260/1. maddesine göre rüşvet verme suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki “…Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır” düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK’nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin kamu davasına katılan olarak KABULÜNE, görevi yaptırmamak için direnme suçundan Hazinenin zarar gören sıfatı bulunmadığından Hazine vekilinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, Hazine vekilinin 24/06/2020 tarihli dilekçesinin temyiz iradesi içermediği nazara alınarak, incelemenin sanık müdafin müvekkili hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun 5237 sayılı TCK’nın 265/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, hüküm tarihi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Sanık hakkında rüşvet vermeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanık hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanması sırasında TCK’nın 35. maddesi uyarınca 3/4 oranında indirim yapılması karşısında, hükümden önce yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 252/4. maddesi ile yapılan değişikliğin sanık lehine sonuç doğurmadığı anlaşılmış, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin Kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Adli emanette muhafaza edilen rüşvet teklifine konu paranın, suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaat niteliğinde olması nedeniyle TCK’nın 55/1 yerine 54. maddesine göre müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin 4 numaralı bendinde yer alan “TCK’nın 54” ibaresinin “TCK’nın 55/1” olarak değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 01/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.