Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2020/3920 E. 2021/601 K. 15.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3920
KARAR NO : 2021/601
KARAR TARİHİ : 15.02.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Eylemin kül halinde 765 sayılı Yasada düzenlenen zimmet suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet
EK TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE :Temyiz isteminin reddi

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Suçtan zarar gören … vekilinin 01/07/2020 tarihinde tebliğ edilen hükmü bir haftalık yasal temyiz süresinden sonra verdiği 14/07/2020 tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik müdafin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Kooperatif yönetim kurulu başkanı olan sanığın nakit sıkıntısı nedeniyle işlerin aksamaması için yönetim kurulu üyesi imzasını taklit ederek, hiçbir borç olmadığı halde Limited Şirketi lehine 30.000,00 TL’lik borç senedi düzenleyerek zimmet suçunu işlediği kabul edilen somut olayda; Dairemizin 07/02/2013 tarihli bozma ilamında, sanık … müdafin kooperatif kasasından adı geçen senet ile ilgili hiçbir ödeme yapılmadığını, borcun sanık tarafından ödendiğini savunmaları karşısında, Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2003/4959 Esas sayılı icra dosyasına herhangi bir ödemede bulunulup bulunulmadığı, bulunulmuşsa kim tarafından ödeme yapıldığı tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği belirtilmesine ve mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmesine rağmen, içerisinde dosya borcunun ödenip ödenmediğine, ödenmiş ise kim tarafından yapıldığına dair belge olmayan onaylı icra dosyası fotokopisininalınması ve icra dosyası kapsamından bu hususların anlaşılamaması karşısında, senet borçlusu kooperatif yetkilileri, sanık … senet alacaklılarının bu husustaki beyanlarına başvurulup, senet borcunu sanığın ödediğinin tespiti halinde zimmet suçunun oluşmayacağı da gözetilerek sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerekirken ve bozma gereği de tam olarak yerine getirilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Kooperatif yönetim kurulu başkanı olan sanığın senedi teminat olarak verdiğini, kooperatif kayıtlarına işlemediğini beyan etmesi, daha sonra göreve gelen kooperatif yönetim kurulunun ise bu durumdan kooperatif hakkında yapılan icra takibi neticesinde haberdar olması karşısında, suçun zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla gerçekleştirildiği ve sanığın sübutu kabul edilen eyleminin nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı, lehe kanun değerlendirmesi yapılırken sanığın eyleminin 765 sayılı TCK’nın 202/2. maddesinde düzenlenen nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu ve sahtecilik eyleminin bu suçun unsuru olduğu, buna karşılık 5237 sayılı TCK’nın 212. maddesindeki “sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur” şeklindeki düzenleme uyarınca eylemin hem nitelikli zimmet hem de resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturacağı nazara alınarak lehe olan hükümlerin önceki ve sonraki kanunların bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçlarının birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA 15/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.