YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3913
KARAR NO : 2021/569
KARAR TARİHİ : 11.02.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zincirleme basit zimmet
HÜKÜM : Sanık … hakkında düşürülme, sanıklar …, ve … haklarında beraat, sanıklar …, ve … haklarında eylemlerinin zincirleme olarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunun kabulü ile mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK’nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette zimmet suçundan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması
ve hükümlerin 03/11/2014 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki “…Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır” düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK’nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin zimmet suçundan açılan kamu davasına katılan olarak KABULÜNE, incelemenin sanıklar …, ve … müdafilerin müvekkilleri hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet, katılan Hazine vekilinin sanıklar …, ve … haklarında zimmet suçundan verilen beraat, suçtan zarar gören … vekilinin ise tüm hükümlere yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında zimmet suçundan kamu davası açıldığı, kovuşturma aşamasında kamu davasından haberdar edilmeyen ve bu suçun zarar göreni olan Ticaret Bakanlığının hükmü temyiz hakkı bulunduğu, adı geçen bakanlığın bu sıfatının gereği olarak CMK’nın 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanununun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
Sanık …’ün hükümden sonra 23/08/2013, sanık …’in 28/02/2020, sanık …’in ise 29/11/2020 tarihlerinde öldükleri UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıtlarından anlaşıldığından, bu hususlar mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nın 64 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince bir karar verilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, sanıklar …, müdafilerin, katılan Hazine ve suçtan zarar gören … vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 11/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.