Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2020/237 E. 2020/11599 K. 23.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/237
KARAR NO : 2020/11599
KARAR TARİHİ : 23.06.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇTAN ZARAR GÖREN : Hazine
SUÇ : Zimmet (sanıklar ..,….,….,…. .hakkında), görevi kötüye kullanma (sanıklar İ… ve … hakkında)
HÜKÜM : Zimmet suçundan mahkumiyet, görevi kötüye kullanma suçundan beraat
EK TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Temyiz isteminin reddi, onama

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK’nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan ve davadan haberdar edilmeyen Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18 ile CMK’nın 237/2. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak Hazinenin katılma talebinin zimmet suçu bakımından KABULÜNE, sonuç ceza miktarı itibarıyla koşulları bulunmadığından sanıklar …,…,…. ,…. müdafilerin duruşmalı inceleme talebi ile görevi kötüye kullanma suçunun mahiyetine göre doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin bu suçtan kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin CMUK’nın 317 ve 318. maddeleri uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, incelemenin başvurularının kapsamına göre katılanlar kooperatif ile Hazine vekillerinin sanıklar …, … ve Sedat

Tolgay hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet, O yer Cumhuriyet savcısının sanıklar … ve … hakkında verilen beraat, sanıklar …, … ve … müdafilerin ise müvekkilleri sanıklar haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar …, … ve … haklarında zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükümleri ile sanık … hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar …, … ve …’ın oluşa uygun olarak sübutu kabul edilen eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, bu suçun suç tarihi itibarıyla 5237 sayılı TCK’nın 257. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, adı geçen sanıklar yönünden 24/06/2007 olan suç tarihi ile inceleme günü arasında 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresinin dolduğu, sanık … bakımından ise zamanaşımını en son kesen 04/05/2009 tarihli sorgu işlemi ile inceleme günü arasında 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanık … hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanık …’un hükümden sonra 17/07/2018 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nın 64 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 23/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.