Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2020/1965 E. 2020/14069 K. 09.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1965
KARAR NO : 2020/14069
KARAR TARİHİ : 09.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Hükmolunan sonuç ceza miktarı itibarıyla koşulları bulunmayan ve süresinde olmadığı da anlaşılan sanık müdafin vaki duruşma isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Tebliğnamede adlarına yer verilen sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … haklarında verilen kararlara yönelik temyizin bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
… … Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından … ili merkez ilçesi ile … merkez ve kırsalında kesim, arıza, bakım ve onarım işine yönelik hizmet alım işi ihalesi sonucunda ilgili idareyle sözleşmeyi imzalayarak işi üstlenen sanığın yetkilisi olduğu … Elektrik İnş. Tem. Tic. San. A.Ş. tarafından sözleşmeye aykırı olarak … belgesi olmayan işçileri çalıştırması suretiyle edimin ifasına fesat karıştırıldığı iddiasıyla kamu davası açıldığı; ihale konusu edimin hizmet işlerine ilişkin olması nedeniyle sanığın eyleminin TCK’nın 236/2-e maddesi kapsamında değerlendirilebileceği ancak TCK’nın 236. maddesinde edimin ifasına fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığından, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde yüklenici konumundaki kişiler ve temsilcileri ile edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlileri, “c”, “d” ve “e” bentlerinde ise edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlileri suçun faili olabileceğinden, dolayısıyla söz konusu suçun
özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiğinden, TCK’nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve TCK’nın 236/2-e maddesi uyarınca edimin ifası sürecinde görev alan kamu görevlisi tarafından işlenebilen edimin ifasına fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri, somut olayda ise teslim alma komisyonunda yer alan kamu görevlileri haklarında açılmış bir kamu davası bulunmadığı, faili olmayan suçta şeriklik de mümkün olmayacağından sanığın eyleminin edimin ifasına fesat karıştırma suçunu teşkil etmeyeceği nazara alınarak yüklenen suçtan beraati yerine yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 236. maddesinin 2. fıkrasının hangi bendi kapsamında değerlendirildiğinin hükümde gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 09/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.