Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2019/4867 E. 2019/7363 K. 11.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4867
KARAR NO : 2019/7363
KARAR TARİHİ : 11.07.2019

Çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık … hakkında yapılan yargılama sırasında; Silivri Ağır Ceza Mahkemesiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleriyle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 25 ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulan ve yargı çevreleri belirlenen bölge adliye mahkemelerinin tüm yurtta 20/07/2016 tarihinde göreve başladıkları, aynı Kanunun “Bölge adliye mahkemelerinin görevleri” başlıklı 33/1. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin, adli yargı ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak ile görevli oldukları, yine “Ceza dairelerinin görevleri” başlıklı 37/1. maddesi gereğince bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin, adli yargı ilk derece ceza mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak ile görevli olduğu,
Öte yandan, istinaf kanun yolunun 5271 sayılı CMK’nın Altıncı kitap ikinci bölümde düzenlendiği, üçüncü bölümde ise temyiz yasa yolunun düzenlendiği, CMK’nın 286/1. maddesindeki düzenlemeye göre, Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümlerinin temyiz edilebileceği, bunun istisnalarının da maddenin devamında düzenlendiği,
Somut uyuşmazlıkta; Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 06/11/2018 tarihli, 2018/70 Esas ve 2018/245 sayılı Kararı ile sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmüne karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 23/01/2019 tarih ve 2019/21 Esas ve 2019/175 Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilerek dava dosyasının yerel mahkemeye gönderildiği,Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2019 tarih ve 2019/73 Esas ve 2019/143 Karar sayılı ilamı ile ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi tarafından hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi’ne iade edildiği,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 10/04/2019 tarihli kararı ile istinaf incelemesine yer olmadığına ve dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderildiği,
En son olarak ise Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 09/05/2019 tarihli dosya gönderme formu ile görev uyuşmazlığı doğduğundan bahisle uyuşmazlığın çözümü için dava dosyası Yargıtay’a gönderilmiş ise de; hukuki manada bu kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20 Ceza Dairesinin bozma kararına karşı direnme hükmü niteliğinde olduğu, ceza yargılamasında kıyas mümkün ise de, mer’i kanunlarda ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi arasında görev ihtilafı çıkabilecek bir hususun bulunmadığı, kaldı ki CMK’nın “Direnme yasağı” başlıklı 284. maddesi uyarınca, itiraz ve temyize ilişkin hükümler saklı kalmak üzere bölge adliye mahkemesi karar ve hükümlerine karşı direnilemeyeceği; bunlara karşı herhangi bir kanun yoluna gidilemeyeceği, bu itibarla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 23/01/2019 günlü bozma ilamının kesin ve bağlayıcı nitelikte, Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2019 günlü görevsizlik mahiyetindeki kararının da yok hükmünde olduğu anlaşılmakla, ortada Yargıtay tarafından çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 11/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.