YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4815
KARAR NO : 2023/2018
KARAR TARİHİ : 02.03.2023
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, bu örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜM : a) İçmeler Belediyesince 15/10/2010 tarihinde düzenlenen 2010/507253 sayılı Sahil Gezi Yolu Düzenlemesi Yapılması ihalesiyle ilgili olarak sanıklar …, …, …, … ve … hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan mahkumiyet, diğer ihaleler yönünden tüm sanıklar hakkında aynı suçtan beraat,
b) Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan mahkumiyet,
c) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, bu örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçlarından tüm sanıklar hakkında beraat.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Hazinenin sanıklara isnat edilen suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, bu örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçlarından, … Belediye Başkanlığının bu suçlar ile 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan doğrudan zarar görmedikleri, mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararlarının hükümleri temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla bahse konu suçlardan verilen hükümleri temyiz haklarının bulunmadığı nazara alınarak, vekillerinin bu suçlardan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, incelemenin katılanlardan Hazine vekilinin sanıklar hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan verilen tüm beraat hükümlerine, … vekilinin ihaleye fesat karıştırma suçundan verilen tüm hükümlere ve sanıklar müdafilerin müvekkilleri haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Tüm sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 235/2-(b-d) madde-fıkra ve bentleri kapsamında kalan ihaleye fesat karıştırma isnatları yönünden verilen beraat hükümleri ile sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava konusu ihaleler nedeniyle kurum zararı oluşmadığının anlaşılması karşısında sanıklara isnat edilen ihaleye fesat karıştırma eylemlerin sübutu halinde 5237 sayılı TCK’nın 6459 sayılı Yasa’nın 12. maddesiyle değişik 235/3-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı, bu suçun ve 6136 sayılı Kanun’un 13/3. madde ve fıkrasında düzenlenen suçun söz konusu maddelerde öngörülen cezalarının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, 6136 sayılı Kanun’un 13/3. madde ve fıkrasında düzenlenen suç yönünden zamanaşımını kesen son işlem olan 21/05/2014 tarihli mahkumiyet hükmü, ihaleye fesat karıştırma suçu yönünden zamanaşımını kesen son işlem olan 25/09/2012 tarihli son sorgu işlemleri ile inceleme günü arasında asli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin TCK’nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa’nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Tüm sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 235/2-(c) madde-fıkra ve bendi kapsamında kalan ihaleye fesat karıştırma isnatları yönünden verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar …, …, …, … ve … hakkında … Belediyesince 15/10/2010 tarihinde düzenlenen 2010/507253 sayılı Sahil Gezi Yolu Düzenlemesi Yapılması ihalesiyle ilgili olarak ihaleye fesat karıştırma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar …, …, … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Temel amacı maddi gerçeğin ortaya çıkartılması olan ceza yargılamasının en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri “şüpheden sanık yararlanır ilkesi” olup, bu kapsamda sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesi için suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilmesi ve sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin mutlaka sanık yararına değerlendirilmesi gerektiği nazara alındığında; iletişimin tespiti ve teknik takip kararları çerçevesinde yapılan dinleme ve takiplerde sanık …’in görüşme veya görüntü kaydının bulunmadığı, mağdur …’nın aşamalardaki beyanlarında bu sanığın adının geçmediği, haklarında mahkumiyet kararı verilen diğer sanıkların bu sanığı, bu sanığın da onları tanımadığı yönündeki savunmalarının da aksinin kanıtlanamadığı, bu itibarla sanığın, haklarında mahkumiyet kararı verilen diğer sanıkları azmettirdiğine dair mahkumiyetine yeterli somut, kesin, tarafsız, inandırıcı ve her türlü kuşkudan uzak delil bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerektiği halde dosya kapsamı ile uyuşmayan yanılgılı değerlendirmeler sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Atak İnş. Tur. San. İth. İhr. Ltd. Şti. adına ihaleye katılmak üzere ihale yerine gelen …’nın sanıklar …, …, … ve … tarafından gerçekleştirilen cebir veya tehdit eylemleri neticesinde ihaleye katılamadığı, bu itibarla sanıklara yüklenen suçun tamamlandığı nazara alınmadan teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle sanıkların cezalarında TCK’nın 35. maddesi uyarınca indirim yapılarak eksik ceza tayini,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 17. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi yollamasıyla anılan Kanun’un 59. maddesinin birinci fıkrası gereği sanıklar hakkında yasaklama kararına hükmedilmemesi,
Sanık …’ın adli sicil kaydında yer alan Marmaris 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 30/03/2009 tarihli ve 2009/32 Esas, 2009/228 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Kararın CMK’nın 231/11. maddesi gereğince ele alınıp alınmayacağının takdiri için ilgili mahkemeye ihbarda bulunulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar …, …, … ve … ile katılan … vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 02/03/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.