Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2019/4631 E. 2019/6718 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4631
KARAR NO : 2019/6718
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

Görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar… ile…’ün 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 257/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5’er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 09/12/2015 tarihli ve 2014/31 Esas, 2015/562 sayılı Kararına vaki itirazın kabulüne dair Kara Kuvvetleri Komutanlığı Ankara Askeri Mahkemesinin 13/06/2016 tarihli ve 2014/395 İd., 2016/329 Müt. sayılı Kararının;
“1. Mülga Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Mahkemesinin görevi kötüye kullanmak suçlarından hükümlü J.ikm.Kd.Çvş. … ve J.Bçvş…. haklarındaki 2014/31 esas sayılı dava dosyası incelenmiştir.
2. Mülga Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 09.12.2015 tarihli, 2014/31, 2015/562 esas ve karar sayılı kararı ile, sanıkların 30.04.2012 tarihinde görevi kötüye kullanmak suçunu işledikleri sabit olduğundan eylemlerine uyan, ASCK’nın 144’üncü maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK’nın 257/1’inci ve 62’nci maddeleri uyarınca ayrı ayrı 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, iddianame ile herhangi bir hazine zararının karşılanması talep edilmediği, kovuşturma aşamasında ve sonunda da hazine zararının ödettirilmesine yönelik mütalaada bulunulmadığından, bir daha suç işlemeyecekleri yönünde kanaat edinilen ve kasıtlı bir suçtan mahkumiyetleri bulunmayan sanıklar hakkında CMK’nın 231’inci maddesi uyarınca işbu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
3. İş bu karara karşı süresi içerisinde Jandarma Genel Komutanı tarafından; gerekçeli kararda her ne kadar; iddianame ile herhangi bir hazine zararını karşılamaları talep edilmediğinden, kovuşturma sırasında ve sonunda da sanıklara Ödettirilmesi gereken bir hazine zararıyla ilgili mütalaada bulunulmadığı belirtilmiş ise de; dava konusu olayda, dava sırasında dinlenilen bilirkişinin mütalaasında da belirtildiği üzere, 157.791,96 TL. tutarındaki hazine zararının meydana geldiği, bu nedenle sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilirken, sanıkların hazine zararını ödemiş olması veya denetim süresi içerisinde ödemesi şartına bağlanarak hakkında ayrı ayrı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek 17.02.2016 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiştir.
4. Yapılan itiraz üzerine, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 13.06.2016 tarihli, 2016/395-329 Müt. sayılı duruşmasız işlere dair kararı ile; iddianamede mağduriyetlerine neden olduğu ileri sürülen şirket ve yetkililerinin şikayet ve beyanlarının, söz konusu olayda mağdur taraf olabilecekleri hususu göz önüne alınması gerekirken hiçbir aşamada alınmadığı, davaya katılma taleplerinin olup olmadığının sorulmadığı, yaşadıkları öne sürülen mağduriyetin ne olduğu ve kapsamının neyi içerdiği hususlarının araştırılıp değerlendirilmediği, dolayısıyla maddi vakıanın ve sanıkların üzerine atılı suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının noksan delil değerlendirmesi ile yapıldığı, duruşmada taraf sıfatları belirlenmediği ve verilen kararın şikayetçi ile diğer mağdurlara da tebliğ edilmemesinden ötürü itiraz/temyiz haklarını kullanmaktan yoksun kaldıkları; yüksek fiyattan kömür alınmış olması nedeniyle hazine zararına da sebebiyet verildiği hususunu kabul etmesine rağmen kişilerin mağdur edilmesi durumundan bahsedilmediği; yaklaşık maliyet tespit komisyonunun belirlemiş olduğu yaklaşık maliyetin usule ve mevzuata uygun olduğu ve 2011 ve 2012 yılı yaklaşık maliyet ortalamasının altında bir fiyata ihalenin ilgili firma üzerinde bırakıldığı gözetildiğinde; ortada somut ve gerçekleşmiş bir hazine zararının bulunduğundan söz etmenin mümkün olmadığı belirtilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı Jandarma Genel Komutanı tarafından yapılan itirazın kabulüne, kararın hukuka aykırı unsurlar taşıması dolayısıyla kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir.
5. İş bu karara karşı … Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Savcılığının 23.06.2016 tarihli yazısı ile; itiraz yasa yolunda, mahkumiyet hükmüne yönelik inceleme yapılamayacağı, mahkumiyet hükmünün temelinin oluşturan suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, suçun sübut bulup bulmadığı, suçun niteliği, noksan soruşturma olup olmadığı gibi hususların incelenemeyeceği belirtilerek, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 13.06.2016 tarihli, 2016/395-329 Müt. sayılı duruşmasız işlere dair kararına karşı kanun yararına bozma talebinde bulunulmuştur.
6. Yapılan incelemede, itiraz mahkemesince belirtilen gerekçelerle; Mülga Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 09.12.2015 tarihli, 2014/31, 2015/562 esas ve karar sayılı kararı esastan incelenerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi aşamasına gelmeden önceki safhalara ilişkin esas ve usulden inceleme yapıldığı, oysa ki itiraz yasa yolunda yapılacak incelemenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin koşulların bulunup bulunmadığı ve bu konuda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının hukuka aykırı olup olmadığı hususları ile sınırlı olduğu, itirazı inceleyen mahkemenin; sadece CMK’nın 231’inci maddesi yönünden inceleme yapabileceği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi aşamasına gelmeden önceki safhalarla ilgili usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerine ilişkin yanlışlık ve hukuka aykırılıklarının, ancak, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması ve bu hükme karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde incelenebileceği, bu kapsamda, İtiraz Mahkemesince CMK’nın 231’nci maddesinde belirtilen koşulların mevcut olup olmadığının incelenmesi dışında hükmün içeriğine ilişkin bir inceleme ve değerlendirme yapılmasının hukuka aykırılık oluşturduğundan bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Milli Savunma Bakanlığı ifadeli 01/03/2017 tarihli ve MÜS.YRD.: 51393309-9010-1473-17/As.Adlt. ve Kan.Gn.Md.As.Adlt.Czev. ve Müt.D.Rap.Tet. ve İşl.Ş.(31-108-16) sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdi kılınmakla gereği düşünüldü:
Dairemizin istikrar kazanan benzer nitelikteki kararları ile YCGK’nın 22/01/2013 tarihli ve 2013/15 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, itiraz merci inceleme sırasında sadece CMK’nın 231. maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususuyla sınırlı bir inceleme yapmayarak, incelenen kararın hem maddi hem de hukuki yönünü ele alıp hukuka uygunluğunu denetleyeceği, bunun, suçun sübutu, vasıf değişikliği gibi konuları da içerdiği nazara alındığında, usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilen Kara Kuvvetleri Komutanlığı Ankara Askeri Mahkemesinin 13/06/2016 tarihli ve 2014/395 İd., 2016/329 Müt. sayılı Kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 03/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.