Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2019/4154 E. 2019/6717 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4154
KARAR NO : 2019/6717
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

Zimmet suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/05/2018 tarihli ve 2018/56815 soruşturma, 2018/54622 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin merci Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 02/11/2018 tarihli ve 2018/4020 Değişik iş sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre, şüphelinin kullanma zimmeti suçunu işlediği iddiası üzerine yürütülen soruşturma sonunda, “iddialarla ilgili idarî soruşturma yapıldığı, soruşturma neticesinde, müşteki Cem Ay’ın iddialarıyla ilgili somut delile ya da bilgiye ulaşılamadığı, ayrıca Orduevi İşletmelerinde nakit para kullanılmadığı, banka kartı ve kredi kartıyla işlem yapılabildiği, kasada günlük mübaya harcamaları için nakit para bulundurulduğu, bunun da 10.000-20.000 Türk lirası arasında olduğu, hesapta bulunan paranın çekilmesi için en az 2 personelin bankada hazır bulunması gerektiği, …’un 100.000 Türk lirasını bulan parayı borç verme ve kullanma olanağı bulunmadığı” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Somut olayda, müşteki şüphelinin Sıhhiye Orduevi’nde veznedar olarak çalıştığını, 2017 Ocak ayına kadar orduevinde yapılan alışverişlerde para yerine kredi kartı veya “akıllı kart” olarak tabir edilen kartın kullanıldığını, şüpheli şahsın akıllı karta yüklenen paraları Ziraat Bankası’na eksik olarak yatırarak parayı değerlendirdiğini, denetim zamanında ise açığı kapatmak için kendisinden borç para istemesi ile durumdan haberdar olduğunu ve bu hususu orduevi müdürüne bildirmesi üzerine ilgili müdürün kendisine 100.000,00 Türk lirası kasa açığını tespit ettiklerini ancak veznede çalışan diğer memurların ve orduevinin zarar görmemesi için konunun kapatılmasını istediğini iddia etmesi karşısında, öncelikle ilgili orduevi müdürünün tanık sıfatıyla ifadesine başvurulduktan sonra konuya ilişkin defter ve belgeler getirtilerek üzerinde ehil ve bağımsız bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılması ve toplanacak deliller ile yapılacak inceleme sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 11/04/2019 tarihli ve 94660652-105-06-16697-2018-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdi kılınmakla gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğince verilen 02/11/2018 tarihli ve 2018/4020 Değişik iş sayılı Kararın CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin mercince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 03/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.