YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2655
KARAR NO : 2023/7422
KARAR TARİHİ : 12.06.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2008/202 Esas, 2014/313 Karar
SUÇLAR : Nitelikli zimmet, icrai davranışla görevi kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma
HÜKÜMLER: a)Sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında nitelikli zimmet suçundan beraat
b)Sanıklar …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında görevi kötüye kullanma, …, …, … ve … hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında resmi belgede sahtecilik, sanık … hakkında gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma suçlarından zamanaşımı nedeniyle düşürülme
… Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2014 tarihli ve 2008/202 Esas, 2014/313 sayılı Kararının, sanıklar …, …, …, … ve … müdafii, sanık … müdafii ile suçtan zarar gören vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde;
Sanık … müdafiinin 09.12.2014 tarihli süre tutum dilekçesi ile sanık hakkında verilen beraat ve düşürülme hükümlerini temyiz ettiği, gerekçeli temyiz dilekçesi sunmadığı, süre tutum dilekçesi içeriğinden de temyiz isteminin beraat hükümlerinin gerekçesine yönelik olmadığı anlaşıldığından temyizde hukuki yararının bulunmadığı, keza sanıklar …, …, …, … ve … müdafii ile sanık … müdafiinin zamanaşımı nedeniyle verilen düşürülme hükümlerini temyizde hukuki yararları bulunmadığından, düşürülme hükümlerine yönelik vaki temyiz istemlerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2017 tarihli, 2015/5-95 Esas, 2017/71 sayılı ve benzer Kararlarında da belirtildiği üzere “suçtan zarar görme” kavramının “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılması gerektiği, dolaylı veya muhtemel zararların davaya katılma hakkı vermeyeceği, bu nedenle kooperatif görevlisi olmayan sanıklar …, …, … ve … hakkında görevi kötüye kullanma ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, sanıklar …, …, …, … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik ve sanık … hakkında gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma suçlarından 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesine göre doğrudan zarar görmeyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının katılma ve hükümleri temyiz hakkının olmadığı anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun (1163 sayılı Kanun) Ek 2 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince sanıklara yüklenen zimmet, görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’nun (3628 sayılı Kanun) 17 nci ve 18 inci maddeleri gereği zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından 7417 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (7417 sayılı Kanun) yürürlük tarihi olan 05.07.2022 tarihinden önce temyiz edilmesi ile usul hükümlerinin derhal uygulanacağı hususu karşısında, 7417 sayılı Kanun’un 40 ıncı maddesiyle değişik 3628 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin ikinci fıkra hükmü uyarınca başvuru tarihinde zimmet suçu bakımından müdahil sıfatını kazandığı, diğer suçlara ilişkin 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz hakkı bulunduğu tespit edilmiştir.
Sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında zimmet suçundan kurulan beraat, sanıklar …, …, … ve … hakkında görevi kötüye kullanma, sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan düşürülme hükümlerinin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesince temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasınca katılan …, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının kurulan beraat ve düşürülme hükümlerini temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının, 24.07.2008 tarihli ve 2008/3357 Soruşturma, 2008/1164 Esas, 2008/112 numaralı İddianamesiyle sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında nitelikli zimmet suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 247 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, sanıklar …, …, … ve … hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 257 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılmaları ve 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
2…. Cumhuriyet Başsavcılığının, 20.05.2009 tarihli ve 2009/1940 Soruşturma, 2009/1023 Esas, 2009/117 numaralı İddianamesiyle sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılmaları ve 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
… Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.06.2009 tarihli, 2009/199 Esas ve 2009/147 sayılı Kararı ile bu davanın aynı mahkemenin 2008/202 Esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
3…. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2014 tarihli ve 2008/202 Esas, 2014/313 sayılı Kararı ile sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında zimmet suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatlerine, sanıklar …, …, … ve … hakkında görevi kötüye kullanma, sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşürülmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan …, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının temyiz sebepleri; katılma talebine, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğuna, sanıkların üzerlerine atılı suçların sübut bulduğuna ilişkindir.
III. GEREKÇE
1.Sanıklar …, …, … ve … hakkında görevi kötüye kullanma, sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan düşürülme hükümleri yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca düşmesi yerine düşürülmesine karar verilmesi,
Hukuka aykırı bulunmuş ancak tespit edilen bu hukuka aykırılığın Dairemiz tarafından giderilmesi mümkün görülmüştür.
2.Sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında zimmet kurulan beraat hükümleri yönünden
Sanıklara isnat edilen eylemlerin kooperatif kayıtlarının düzensiz tutulmasından ibaret olduğu ve görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, kooperatif yönetimindeki görev sürelerinin sonu olan tarihler dikkate alındığında, sanıklar …, …, … ve …’e yüklenen eylemler yönünden 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (765 sayılı Kanun) 240 ıncı maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun’un 102 nci maddesinin dördüncü fıkrası ve 104 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, sanıklar … ve …’na yüklenen eylemler yönünden ise 5237 sayılı Kanun’un 257 nci maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre; sanıklardan …, …, … ve …’e isnat olunan eylemlerin 2004 ve 2005 yıllarına ilişkin olduğu ve bu tarihten hüküm tarihine kadar 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, … ve …’na isnat olunan eylemlerin 2007 yılına ilişkin olduğunu ve zamanaşımı süresini kesen son işlemlerin 30.10.2008 ve 16.07.2009 tarihli sorgular olduğu ve bu tarihlerden, temyiz incelemesi tarihine kadar 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
IV. KARAR
1.Ön inceleme bölümünde açıklanan nedenlerle sanıklar …, …, …, …, … ve … müdafilerinin adı geçen sanıklar hakkında verilen hükümlere, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekilinin ise sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve Çağlayan Gürdal hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz isteklerinin 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ayrı ayrı REDDİNE,
2.Gerekçe bölümünde (1) numaralı bentte açıklanan nedenle katılan …, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekilinin … Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2014 tarihli ve 2008/202 Esas, 2014/313 sayılı Kararına yönelik temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan “düşürülmesine” ibarelerinin “düşmesine” şeklinde değiştirilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3.Gerekçe bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan nedenle … Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2014 tarihli ve 2008/202 Esas, 2014/313 sayılı Kararına yönelik katılan …, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,12.06.2023 tarihinde karar verildi.