Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2019/2437 E. 2022/14357 K. 12.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2437
KARAR NO : 2022/14357
KARAR TARİHİ : 12.12.2022

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Nitelikli zimmet, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : a) Sanık … hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçuna yönelik eylemin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu kabulüyle bu suçtan mahkumiyet,
b) Sanıklardan … hakkında nitelikli zimmet suçundan, … hakkında her iki suçtan beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık … müdafin duruşma isteminin tayin olunan cezanın miktarına göre yasal koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 318. maddesi uyarınca REDDİNE, CMK’nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Tarım ve Orman Bakanlığının kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından 7417 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 05/07/2022 tarihinden önce temyiz edilmesi ile usul hükümlerinin derhal uygulanacağı hususu karşısında, 3628 sayılı Yasa’nın 7417 sayılı Kanun’un 40. maddesiyle değişik 18/2. madde ve fıkra hükmü uyarınca başvuru tarihinde zimmet suçu bakımından müdahil sıfatını kazandığı ayrıca kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçu yönünden de temyiz hakkının bulunduğu gözetilerek incelemenin katılanlar vekillerinin tüm hükümlere, sanık … müdafin sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı ve duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar haklarında zimmet suçundan verilen beraat hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
CMK’nın 225/1. maddesindeki “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olması gerektiği, bu kapsamda kamu davasını açan iddianamede sanık …’ın görevinin gereklerine aykırı davranarak …’in aldığını beyan ettiği gübrenin satış işlemlerini usule aykırı yapmak suretiyle kurumun zarara uğratılmasına sebebiyet verdiği şeklinde bir isnadın bulunmadığı, iddianame anlatımına göre eylemin zimmet suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, tebliğnamede fiilin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan bahisle zamanaşımı nedeniyle düşme isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar haklarında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanıklara yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun TCK’nın 204/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi olan 10/09/2005 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa’nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar haklarında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 12/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.