Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2018/5213 E. 2019/1952 K. 13.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5213
KARAR NO : 2019/1952
KARAR TARİHİ : 13.02.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik, Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Resmi belgede sahtecilik ve Vergi Usul Kanununa muhalefet suçlarından açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılarak düşürülmesi, sanık … hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan açılan davanın reddi, her iki sanık hakkında zimmet suçundan mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık … müdafin dilekçesinin içeriği itibarıyla temyiz niteliğinde olduğu ve CMK’nın 264. maddesi uyarınca kanun yolunun belirlenmesindeki yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağı dikkate alınarak; sanıklara yüklenen resmi belgede sahtecilik ve sanık …’a yüklenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından doğrudan zarar görmeyen Hazinenin davaya katılma hakkı ve hükümleri temyiz etme yetkisi bulunmadığından, Hazine vekilinin bu suçlardan kurulan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılarak düşürülmesi ile davanın reddi hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin ve hükmolunan ceza miktarına göre sanık … müdafin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek aynı Kanunun 317 ve 318. maddeleri uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, incelemenin sanıklar müdafilerin zimmet suçundan kurulan mahkumiyet, Hazine vekilinin ise Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan kurulan zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılarak düşürülme ve zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
1-Sanıklar hakkında Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan kurulan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılarak düşürülmesi hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
…/…

-2-

Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanıklar hakkında açılan kamu davalarının CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca düşmesi yerine ortadan kaldırılarak düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının “B” ve “E” bentlerinde yer alan “ortadan kaldırılarak düşürülmesine” ibaresinin ”düşmesine” şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık … hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Bozma öncesi sanık … hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan açılan kamu davalarının derdestlik nedeniyle reddine ilişkin 28/10/2009 tarihli ilk hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği gözetilmeden, bozma sonrasında duruşma açılarak yargılamaya dahil edilip bir kısım isnatların kabulüyle yazılı şekilde zimmet suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Sanık … hakkında Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 13/11/2012 tarihli ve 2011/25643 Esas, 2012/43973 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen hükmün sadece sanık müdafi tarafından temyiz edildiği nazara alındığında, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda hüküm kurulduktan sonra CMUK’nın 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hak nazara alınarak infaz edilmesi gereken sonuç cezanın 1 yıl 15 gün erteli hapis ve 2.500 TL adli para cezası olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanıkların eylemlerinin zincirleme şekilde nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu gözetilmeden yanılgılı değerlendirmeyle zincirleme şekilde basit zimmet suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının yanlış değerlendirilmesi sonucu sanıklar hakkında mahkum oldukları hapis cezalarının yasal sonucu olan 53/1-b maddesinin uygulanmaması,

…/…

-3-

Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Yzl. İşl. Md.

Y/Ç