Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2018/4779 E. 2022/5865 K. 01.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4779
KARAR NO : 2022/5865
KARAR TARİHİ : 01.06.2022

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma (3’er kez) ve resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık … hakkında atılı suçlardan beraat, sanıklar İbrahim ve Erdin hakkında resmi belgede zincirleme sahtecilik suçundan mahkumiyet, ihaleye fesat karıştırma suçundan … tarafından yapılan iki ayrı ihalenin tek suç oluşturacağı kabulüyle sanıklardan Erdin hakkında iki kez mahkumiyet, İbrahim hakkında iki kez hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Mahalli mahkemece verilen hükümler ve kararlar temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık … hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, CMK’nin 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup, temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanun’un 264. maddesi de gözetilerek DMO Genel Müdürlüğü vekilinin anılan kararlara ilişkin temyiz isteminin itiraz mahiyetinde kabulü ile mahallinde mercince değerlendirilip gerekli kararın verilmesi mümkün görüldüğünden dosyanın bu yönden incelenmeksizin mahalline İADESİNE, bozma ilamı öncesi … adına da davaya katılmasına karar verilen Hazinenin vekili tarafından sunulan 13/10/2014 tarihli dilekçede anılan müdürlüğün özel bütçeli kuruluş kapsamına alındığı ve müdürlük ile ilgili tüm dava dosyalarının devredildiğinin bildirilmesi ile aynı konuya ilişkin … vekilinin 16/10/2014 tarihli dilekçesi karşısında, Hazine vekilinin anılan kurum zararına işlenen suçlara ilişkin davaları takip yetkisi kalmadığı, bu nedenle … ihalelerinde kullanıldığı iddia edilen sahte belgelere ilişkin sahtecilik suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmediği, yine Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünün … ihalelerine fesat karıştırma ve bu ihalelerde kullanıldığı iddia edilen sahte belgelere ilişkin sahtecilik suçlarından açılan kamu davalarında katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesinin de söz konusu olmadığı, mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararlarının ise hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla bahsedilen iddialar yönünden sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmünü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazine vekili ile sanıklardan … hakkında resmi belgede sahtecilik, … hakkında ihaleye fesat karıştırma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet, … hakkında ihaleye fesat karıştırma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümlerini temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan DMO Genel Müdürlüğü vekilinin vaki temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, her ne kadar tebliğnamede … vekilinin de hükmü temyiz ettiğinden bahisle görüş bildirilmiş ise de; hüküm sonrası kurum vekilinin 05/01/2015 tarihli dilekçe ile gerekçeli kararın tebliğini istediği, akabinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükme karşı gerek dosya içerisinde gerekse UYAP kaydında temyiz talebi içeren dilekçesinin bulunmadığı gözetilerek, başvurularının kapsamına göre incelemenin; sanıklar … ve … müdafilerin anılan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet, katılanlardan Hazine vekilinin sanık … hakkında ihaleye fesat karıştırma ile DMO Çok Amaçlı Meslek Lisesi yapım ihalesinde kullanıldığı iddia edilen sahte belgelere ilişkin resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat, DMO Genel Müdürlüğü vekilinin DMO Çok Amaçlı Meslek Lisesi yapım ihalesine yönelik sanık … hakkında ihaleye fesat karıştırma ve resmi belgede sahtecilik, sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet, sanık … hakkında aynı suçlardan verilen beraat hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık … hakkında kurulan beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanığa isnat olunan ve TCK’nin 235/2-a-2 maddesinde düzenlenen suçun özgü suç niteliğinde olması karşısında ancak ihale görevlilerince işlenebileceği, şirket ortağı olan sanığın bu eyleme TCK’nin 40/2. maddesi kapsamında azmettiren veya yardım eden olarak iştirakinin söz konusu olabileceği, kamu görevlileri hakkında ise açılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmakla, sanığa isnat edilen eylemlerin sübutu halinde bir bütün olarak resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ve bu suçun TCK’nin 204/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, son suç tarihi olan 06/08/2008 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa’nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanıklar … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde ise;
Sanıklar … ve …’in hükümden sonra sırasıyla 24/01/2016 ve 27/01/2020 tarihlerinde öldükleri UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıtlarından anlaşıldığından, bu hususlar mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nin 64 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafileri ile katılan DMO Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 01/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.