Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2018/3295 E. 2022/3323 K. 22.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3295
KARAR NO : 2022/3323
KARAR TARİHİ : 22.03.2022

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK’nin 247. maddesinde düzenlenen zimmet suçunun oluşması için “kamu görevlisinin veya özel mevzuatları gereği kamu görevlisi gibi cezalandırılabilen kişilerin görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının yararına zimmetine geçirmesi”nin gerektiği, somut olayda; suç tarihlerinde Şanlıurfa Merkez Ticaret Meslek Lisesinde mutemet olarak görev yapan sanığın, öğretmen …’a gece dersi olmadığı halde ek ders ücreti tahakkuk ettirerek, hizmetli Menduh Akgül’e ek ders düzenleyerek ve aylıksız izne ayrılan öğretmen …’ın bir aylık maaşı ile öğretmen …’e sehven yazılan mükerrer ek ders ücretini kendi hesabına aktarması şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, suça konu paraların görevi dolayısıyla sanığa teslim edilmediği, sıfatına nazaran sanığın koruma ve gözetim yükümlülüğünün de olmadığı, bu nedenle de fiillerinde yasal tevdi unsurunun gerçekleşmediği, hileli ve yasal olmayan yollarla kendisine haksız olarak menfaat sağladığı anlaşılmakla, zincirleme biçimde kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, personele ödenmesi gereken maaş, ek ders, huzur hakkı, zam farkları ile eğitim ve öğretime hazırlık ödeneklerinden usulsüz kesintiler yaparak bu kesintileri kendi hesabına değişik zamanlarda aktarıp mal edinme şeklindeki eylemlerinin ise sanığın mutemet olarak bordro ve liste düzenlemeye yetkili olduğu, suça konu bu paraların zilyetliği de görevi gereği kendisine devredildiğinden zincirleme zimmet suçunu oluşturacağı nazara alınarak, bu miktarların gerektiğinde bilirkişi raporu alınmak suretiyle ayrı ayrı belirlenmesi ve zincirleme zimmet ile zincirleme nitelikli dolandırıcılık suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması yerine, yazılı şekilde suç niteliğinde yanılgıya düşülüp sadece zimmet suçundan hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini,
Yüklenen suçu bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği anlaşılan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerini içeren TCK’nin 43/1. maddesinin uygulanmaması,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete’nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nin 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Zimmet suçunu TCK’nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında 53/5. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmolunmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine 22/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.