Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2018/281 E. 2021/2656 K. 07.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/281
KARAR NO : 2021/2656
KARAR TARİHİ : 07.06.2021

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet verme

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık … müdafin 22/03/2017 tarihinde yüzüne karşı tefhim edilen hükmü bir haftalık yasal temyiz süresinden sonra verdiği 03/10/2017 havale tarihli dilekçe ile vekalet ücretine hasren temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, başvurularının kapsamına göre incelemenin; katılan Hazine vekilinin sanık … hakkında rüşvet verme suçundan verilen beraat, sanıklar … ve … müdafilerin müvekkilleri, sanık …’nin de hakkında rüşvet verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık … hakkında Hatay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/07/2010 tarihli ve 2010/3192 Esas sayılı iddianamesi ile Piyade Er … ‘e farklı zamanlarda iki kez rüşvet verdiği iddiasıyla zincirleme olarak rüşvet verme suçundan kamu davası açıldığı halde bu suçtan hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, mahallinde bu hususta zamanaşımı süresi içinde bir karar verilmesi mümkün bulunmuştur.
1-Sanıklar … ve … hakkında rüşvet verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nin rüşveti tanımlayan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılıncaya kadar yürürlükte kalan 252/3. maddesinde “Rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır” denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanmasının (05/07/2012 tarihine kadar) rüşvet suçu kapsamından çıkarıldığı, bu eylemlerin TCK’nin 257/3. maddesine uyan görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçu kapsamında değerlendirildiği, rüşvet suçuna konu kaçakçılık fiillerine ilişkin olarak, sanıklar hakkında suç tarihi itibarıyla kaçakçılık suçundan dolayı açılmış bir kamu davasının bulunmadığı ve bu haliyle atılı rüşvet verme suçunun unsurları itibarıyla oluşmayacağı nazara alındığında, sanıkların eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nin 257/3. maddesinde düzenlenen kamu görevlisini görevinin gereklerine uygun davranması için çıkar sağlamaya azmettirme suçunu oluşturacağı, anılan suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirlenen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, 2007 yılı olan son suç tarihi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK’nin 7/2 ile 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
2-Sanık … hakkında rüşvet verme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suçta kullanıldığı sabit olmayan Adli Emanetteki eşyaların TCK’nin 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan aynı Yasa’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasındaki müsadereye ilişkin “D” numaralı bendin “Hatay C.Başsavcılığı Adli emanetinin 2013/69 Esas sırasında kayıtlı olup suçta kullanıldığı sabit olmayan … numaralı … marka … imei numaralı cep telefonu ile Bantla sarılı vaziyette bulunan 2 no.lu poşet içerisindeki … numaralı telefona ait bir adet sim kart ve 3 adet telekom kartının sahibine iadesine,” şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 07/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.