YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/14155
KARAR NO : 2023/1173
KARAR TARİHİ : 15.02.2023
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
HÜKÜM : Değişen suç vasfına göre; sanıklardan … hakkında zincirleme basit zimmet, … hakkında ise bu suça yardım etme suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasında doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle bahse konu suçtan kurulan hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin bu suçtan kurulan hükümlere yönelik vekili aracılığıyla yapmış olduğu temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin müdafilerin sanıklar … ve … hakkında zincirleme basit zimmet ve bu suça yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Tebliğnamede adlarına yer verilen sanıklar … , …, … ve … haklarında bir temyizin bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Sanık … hakkında zincirleme basit zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
TCK’nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle zimmet suçunu işleyen sanık … hakkında 53/5. maddesi gereğince bu bentteki hak ve yetkilerin tamamını kullanmaktan yasaklanması yerine memuriyetten yasaklanmasına karar verilmek suretiyle sınırlı uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, sanık … müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının 6 numaralı bendinin altıncı paragrafında yer alan “memuriyetten” ibaresinin “TCK’nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kullanmasının” şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık … hakkında zincirleme basit zimmet suçuna yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun 17/11/2009 tarihli ve 184 sayılı kararı ile 31/01/2010 tarihinde kapatılmasına karar verilen Menderes Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü bünyesinde bulunan demirbaş eşya ve malzemelerin kamu kurumlarına bila bedel devredilmesine dair karar alındığı, bu bağlamda 10500 demir ayak ve 4671 adet istif tahtasının Yenişakran Belediyesine hibe edilmesine rağmen kurum müdürü sanık … tarafından söz konusu kurum yerine, arkadaşı olan inceleme dışı sanık … aracılığıyla kiraladıkları depoya taşınmasını sağladıktan sonra inceleme dışı sanıklara satarak bedelini zimmetine geçirdiği, sanık …’in de, satılan malzemelerden bir kısmının bedelinin tarafına verildiğine dair beyanlar ile depo sahibi sanık …’in ajandasında hurda malzemelerin verildiği isimler arasında “…” şeklinde kayıtlarda yer almasından hareketle zincirleme basit zimmet suçuna yardım etme suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de; …’in kovuşturma beyanında …’i tanımadığını, kayıtlardaki … ibaresinin söz konusu sanık olup olmadığını bilmediğini ifade etmesi, Menderes Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğünden zimmete konu malzemelerin son olarak 20/01/2010 tarihinde teslim alınmasına karşın, sanık …’ın ajandasında …’ye malzemeleri 20/02/2010 ve 25/02/2010 tarihinde teslim ettiği bilgisinin yer alması, sanık …’in aşamalardaki inkara dayalı savunması ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; ilgili kamu kurumlarıyla hukuki bir bağlantısı olmayan sanık …’in, …’yi azmettirdiğine ilişkin delil bulunmadığı, yüklenen suça iştirak ettiğine dair delil bulunmadığı, tamamlanmış zimmet suçuna iştirakin de mümkün olmadığı gözetilmeden varsayıma dayalı olarak yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
CMK’nın 226/1. maddesine aykırı biçimde, iddianamede yer almadığı ve ek savunma hakkı tanınmadığı halde, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Sanık hakkında yapılan ceza tatbikinde TCK’nın 247/1, 39, 43 ve 62. maddelerinin aynı Kanun’un 61/5. maddesi uyarınca bu sıra dahilinde uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 15/02/2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Oluş, dosya kapsamı, tanık ve sanık beyanları ile bu kapsamda özellikle sanık …’in aşamalardaki, sanık …’in soruşturma aşamasında müdafi huzurunda alınan beyanları ve ele geçirilen ajanda kayıtları, sanık …’nin diğer sanıkları suçlayan savunmaları, tanık …’in müfettişte ve kovuşturma aşamasında alınan beyanlarına nazaran; hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanık …’nin, sanık …’in talebi üzerine … Tütün İşletme Müdürlüğünde bulunan bir kısım demirbaş eşya ve malzemeleri … Belediyesine hibe olarak gösterip buna ilişkin sevk irsaliyesi düzenleyerek malzemeleri …’in deposuna boşalttıkları ve burada satılan malların parasını … hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen temyiz dışı sanık …’e verdiği paraların onda toplanması, bu sanığın da paraları sanık …’e verdiği gibi para dışında 5670 kg malzemenin sanık … ‘in gönderdiği bir alıcıya teslim edildiği yine sanık …’in 11.10.2011 günlü müdafi ile alınan kolluk beyanıyla malları depoya çektikten bir iki gün sonra sanıklar … ve …’nin başka birkaç adamla depoya geldikleri, mallara bakarak kendi aralarında konuşup ayrıldıkları yönündeki ifadesinin de sanığın olaya ilk kez 20.02.2010 tarihinde dahil olduğuna ilişkin kabulü doğrulamadığı, baştan itibaren suça iştirak ettiğini kanıtladığı, esasen dosyadaki tüm deliller değerlendirildiğinde hiçbir sanık veya tanığın malzemelerin parasının sanık … verildiğini veya pay istediğini belirtmemeleri, satılan tüm malzemelerin parasını alan veya malzemeleri bulduğu şahıslara satan kişinin bizzat sanık … olması hususlarına nazaran zimmet suçu tamamlandıktan sonra sanığın malzemeleri aldığı yönündeki çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir. Bu nedenle mahkemesinin sanıkların fikir ve eylem birliği içinde atılı suçu işlediklerine dair kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla sanık … hakkında mahkemenin zimmet suçundan dolayı vermiş olduğu mahkumiyet hükmü usul ve yasaya uygun olduğundan, sanığın beraati gerektiğine dair çoğunluk düşüncesine iştirak edilmemiştir.