YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/12916
KARAR NO : 2019/352
KARAR TARİHİ : 10.01.2019
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet vermeye teşebbüs
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile ilgili durma süreleri eklendiğinde zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Adli emanette kayıtlı olup müsaderesi talep edilen 40 TL ile ilgili olarak mahallinde bir karar verilmesi mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın, suç tarihinde sarkıntılık suçundan işlem yapılmak üzere polis merkezine götürüldüğünde, görevli polis memurlarına cebinden çıkardığı 40 TL’yi uzatarak hakkında işlem yapılmamasını istediği, bu şekilde rüşvet vermeye teşebbüs suçunu işlediği iddiasıyla yapılan yargılamada; rüşvet suçuna konu para teklifinin kamu görevlisi olan katılana görevinin gereklerine aykırı olan bir işi yapması için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak suç niteliğinin tayini bakımından, sanık hakkında olay tarihindeki sarkıntılık eylemi nedeniyle yapılan yargılama sonucunda verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği hususları araştırılmadan, kesinleşmiş ise onaylı örneğinin bu dosya içerisine alınması sağlanmadan, 5237 sayılı TCK’nın, 05/07/2012 günü yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde “rüşvet, bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır” denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, görevin gereklerine aykırı olarak bir
işin yapılması veya yapılmaması için rüşvet teklifinde bulunulması durumunda suçun icra hareketleri başlamış olacağından rüşvete teşebbüs, haklı bir hususun temini için rüşvet önerilmesi halinde ise koşullarının bulunması durumunda kamu görevlisinin şeref ve saygınlığına saldırı niteliğinde olması sebebiyle aynı Yasanın 125/3. maddesinde düzenlenen kamu görevlisine hakaret suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.