Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2018/11909 E. 2020/11104 K. 20.05.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/11909
KARAR NO : 2020/11104
KARAR TARİHİ : 20.05.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanık … hakkında zimmet suçundan beraat, diğer sanıkların eylemlerinin 765 sayılı TCK’nın 508. maddesinde düzenlenen emniyeti suistimal suçunu oluşturduğunun kabulüyle kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşürülmesine

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında zimmet suçundan kamu davası açıldığı, 3628 sayılı Yasanın 17 ve 18. maddelerine göre Hazinenin bu suçun zarar göreni olduğu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun Ek 2/son maddesi gereğince de ilgili Bakanlığın kooperatifler ve üst kuruluşlarının yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile memurları hakkında görevlerine ilişkin olarak işledikleri suçlardan dolayı açılan kamu davalarına katılma hakkına sahip olduğu, bu itibarla CMK’nın 234/1-b maddesi gereğince kovuşturma evresinde sahip oldukları davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmeleri için Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının dava ve duruşmalardan haberdar edilmeleri gerektiği, diğer yandan aynı Kanunun 260/1. maddesine göre kamu davasından haberdar edilmemiş bulunup da katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olanların kanun yollarına başvurma haklarının bulunduğu gözetilerek

hükmün bildirilmesinin gerektiği, ancak dosyada adı geçen Bakanlık ile Hazinenin duruşmadan haberdar edildiklerine ilişkin bilgi ve belgelere rastlanmadığının anlaşılması karşısında; evvela davanın ve hükmün ilgili Bakanlık ile Hazineye bildirildiğini gösteren bilgi ve belgeler var ise dosya içine konulmasından, aksi halde anılan tebligat noksanlıklarının giderilmesinden, ayrıca 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/1. maddesinde yer alan “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır” şeklindeki düzenleme ile aynı Yasanın 21/2. maddesi hükmü birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle muhatabın bilinen en son adresine tebligat çıkarılması, iade edilmesi durumunda tebligatın mernis adresine yapılması gerektiği gözetilmeden, gerekçeli kararın, katılan …’ın duruşmada bildirdiği bilinen en son adresine tebligat yapılmaksızın doğrudan mernis adresine Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmakla; gerekçeli kararın adı geçene de usulüne uygun tebliğ edilerek tebellüğ belgelerinin ve verildiği takdirde temyiz ve cevap dilekçelerinin eklenmesinden, hükmün temyiz edilmesi halinde ise bu konuda ek tebliğname düzenlenmesinden sonra iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 20/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.