Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2017/5936 E. 2017/4860 K. 09.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5936
KARAR NO : 2017/4860
KARAR TARİHİ : 09.11.2017

Nitelikli yağma suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sırasında; Silifke Ağır Ceza Mahkemesiyle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleriyle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 25 ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulan ve yargı çevreleri belirlenen bölge adliye mahkemelerinin tüm yurtta 20/07/2016 tarihinde göreve başladıkları, aynı Kanunun “Bölge adliye mahkemelerinin görevleri” başlıklı 33/1. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin, adli yargı ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak ile görevli oldukları, yine “Ceza dairelerinin görevleri” başlıklı 37/1. maddesi gereğince bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin, adli yargı ilk derece ceza mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak ile görevli olduğu,
Öte yandan, istinaf kanun yolunun 5271 sayılı CMK’nın Altıncı kitap ikinci bölümde düzenlendiği, üçüncü bölümde ise temyiz yasa yolunun düzenlendiği, CMK’nın 286/1. maddesindeki düzenlemeye göre, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümlerinin temyiz edilebileceği, bunun istisnalarının da maddenin devamında düzenlendiği,
Somut uyuşmazlıkta; Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 04/08/2016 tarihli, 2016/247 E. 2016/314 K. sayılı kararı ile sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmüne karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 26/10/2016 tarih, 2016/20 E. ve 2016/17 K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verildiği, akabinde Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli, 2016/422 Esas ve 2017/96 sayılı Kararı ile bozma ilamının bir kısmına uyularak sanık hakkında yeniden mahkumiyet hükmü kurulduğu ve bu karara karşı da istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Antalya
Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 14/06/2017 tarih ve 2017/1180 Esas ve 2017/1146 Karar sayılı ilamıyla yerel mahkeme tarafından bozma ilamındaki bozma sebeplerinin bir kısmı yerine getirilmeksizin hüküm kurulmasının kısmi direnme kararı niteliğinde olduğu ve bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı direnilemeyeceği belirtilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilerek dava dosyasının yerel mahkemeye gönderildiği,
Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 05/09/2017 tarih ve 2017/283 Esas ve 2017/262 Karar sayılı ilamı ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin bozma ilamının görevsizlik kararı vasfında olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek uyuşmazlığın çözümü için dava dosyası Yargıtay’a gönderilmiş ise de, hukuki manada bu kararın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin bozma kararına karşı direnme hükmü niteliğinde olduğu, ceza yargılamasında kıyas mümkün ise de, mer’i kanunlarda ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi arasında görev ihtilafı çıkabilecek bir hususun bulunmadığı, kaldı ki CMK’nın “Direnme yasağı” başlıklı 284. maddesi uyarınca, itiraz ve temyize ilişkin hükümler saklı kalmak üzere bölge adliye mahkemesi karar ve hükümlerine karşı direnilemeyeceği; bunlara karşı herhangi bir kanun yoluna gidilemeyeceği, bu itibarla Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin bozma ilamının kesin ve bağlayıcı nitelikte, Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 05/09/2017 günlü görevsizlik kararının da yok hükmünde olduğu anlaşılmakla, ortada Yargıtay tarafından çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 09/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.